Bilnet Okulları 11 Fen-A sınıfı öğrencileri, su kirliliği ve iklim değişikliğinin çevre ve canlılar üzerindeki ağır tahribatı konusunda bir araştırma yaptı. TÜRÇEV (Türkiye Çevre Eğitim Vakfı) tarafından düzenlenen “Çevrenin Genç Sözcüleri’ adlı yarışmadan önceki yıl Türkiye 2.’liği ve 3.’lüğü ile dönen BİLNET öğrencileri bu kez “çevre tahribatı” konusunda yaptıkları çalışmayla birincilik için yarışacak. Hazırlanan araştırma dosyasında herkesin su kirliliğiyle mücadeleye katkı sağlamak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğine de dikkat çekildi.
Bilnet Okulları Karşıyaka Kampüsü çevresinde su kirliliği konusunda 2 ay boyunca araştırma yapan öğrenciler, su kaynağının olduğu yerlerde sanayi atıkları, plastik atıklar ve bunların beraberinde getirdiği suyun renginde değişimleri kayda alarak önemli sonuçlara ulaştı.
Fen sınıfı öğrencileri
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından düzenlenen ‘Çevrenin Genç Sözcüleri’ adlı yarışmadan geçtiğimiz yıl Türkiye 2’liği ve 3.’lüğü ile dönen BİLNET, bu kez video dalındaki ‘Çevre tahribatı’ araştırmasıyla yarışmaya katılmaya hazırlanıyor. 11 Fen-A öğrencileri Berranur Toktaş, Deha Baki Eşrefgil, Türker Karaca, “Suyunu Koru Dünyanı Koru – Su Kirliliği ve İklim Değişikliğinin Çevre ve Canlılar Üzerindeki Ağır Tahribatı” adlı çalışmayla video dalında yarışacak.
Hastalıkların habercisi
Okul çevresindeki su kirliliği ile ilgili araştırma yapan öğrenciler, su kaynağının olduğu yerlerde sanayi atıkları, plastik atıklar ve bunların beraberinde getirdiği suyun renginde değişimler olduğunu tespit etti. Çalışmalarla ilgili bilgi veren BİLNET 11 Fen-A Öğrencisi Berranur Toktaş, Deha Baki Eşrefgil, Türker Karaca, “Fabrika ve üretim tesislerinin atıkları doğru bir şekilde işlenmezse yeraltı ve yüzey sularına karışabilir. Arsenik, nitrat, bakır ve kurşun gibi kimyasallar suyun kirlenmesine sebep olarak kanser, zehirlenme, mavi bebek sendromu gibi hastalıklara sebep olmaktadır. Ayrıca Norovirüs, Rotavirüs, Salmonelle gibi birçok mikroorganizma kirli sularda yaşayarak mide, bağırsak ve karaciğer enfeksiyonlarına sebep olmaktadır. Habitatı kirli sular olan bu mikroorganizmalar sağlıklı bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekle birlikte bağışıklık sistemi zayıflamış olan insanlar; HIV ile yaşayanlar, kemoterapi tedavisi görenler veya organ nakli sonrası ilaç alanlar üzerinde daha ağır tahribatlar oluşturmaktadır” açıklamasını yaptı.
İzmir’deki denizanası sayısının artış sebebi
Küresel ısınma ile meydana gelen iklim değişikliği sebebiyle mevsimlerin de değiştiği vurgulanan çalışmada öğrenciler ulaştıkları sonuçları şöyle anlattı; “Bu mevsim değişikliği yağış miktarını da etkilemektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre İzmir’de mevsimlik yağışların yoğunluğunda ve dağılımında değişiklikler olduğunu göstermektedir. Özellikle kış mevsiminde daha az yağış alınması veya mevsim dışı yağışların artması gibi durumlar, iklim değişikliğinin etkileri olarak değerlendirilmektedir. Yağış rejimin düzensizliği ile başta İzmir olmak üzere birçok ildeki tarım faaliyetinin gerçekleşmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Her yıl Ağustos-Eylül ayında yoğunlaştığını bildiğimiz denizanaları, denizlerin kirlenmesi, sıcaklık artışı, denizde besin artışı ve birçok faktör etkisiyle de denizanalarında çoğalmaya neden olmaktadır. Geçtiğimiz yaz özellikle Çeşme ve Foça ‘da gördüğümüz denizanası sayısındaki artışın nedenini göstermektedir”.
Su kirliliği için ortak çaba çağrısı
Bilinçli tüketim alışkanlıkları edinmek, atıkları doğru şekilde yönetmek ve suyun temizliği ve berraklığı için çaba sarf etmenin, su kirliliğini azaltmaya yardımcı olabileceği ve sağlıklı bir çevrenin korunmasına katkı sağlayacağı vurgulanan çalışmada,“Günümüzde su kirliliğine karşı alınan önlemler gelecek nesillerin sağlığı ve çevresel refahı için de kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, herkesin su kirliliğiyle mücadeleye katkı sağlamak için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi önemlidir. Su kaynaklarının korunması ve kirliliğin azaltılması, toplumun ortak çabası ve kararlılığıyla mümkün olacaktır” denildi.
KUTU
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından düzenlenen ‘Çevrenin Genç Sözcüleri’ yarışması 1995 yılından bu yana düzenleniyor. 43 ülkeden yaşları 11 ile 21 arasında olan 500 bin öğrencinin katıldığı yarışmada, öğrenciler çevre haberciliği yaparak, çevre sorun ve konularını araştırıp inceliyor, bulgu ve çözüm önerilerini haber makalesi, fotoğraf ve video çekerek anlatıyor.