Haftalık Myk toplantısı sonrasında Parti sözcüsü Deniz Yücel basın açıklaması gerçekleştirdi
Sizlere bugün Amasya’dan sesleniyoruz.
Amasya İl Başkanlığımızı ziyaret ettik.
Amasya Belediyemizi ziyaret ettik.
MYK toplantımızı Amasya’da gerçekleştiriyoruz…
Bugün Amasya’da 7 ilçeden 4’ünü kazanmış olmanın gurunu yaşıyoruz.
Amasya Merkez Belediyesini kazanmış olmanın ve Turgay Sevindik’i belediye başkanı yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz.
Amasya’da yüzleri güldürmüş olmanın, umutları yeşertmiş olmanın gururunu yaşıyoruz.
47 yıl sonra Amasya’da Atatürk’ün partisini birinci parti yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz.
Değerli Arkadaşlar,
105 yıl önce bu topraklarda Amasya Genelgesi ile ilk kez ulusun egemenliğine dayalı bir yönetimden söz edilmiş,
Kurtuluş Savaşı’nın gerekçesi, amacı ve yöntemi belirlenmiş,
“Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” ifadesi ile bu milletin bağımsızlık isteği açık şekilde ortaya konulmuştur.
Erzurum ve Sivas kongreleri, Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu, büyük bir zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilanı…
Aslında bu muhteşem başarı öyküsünün ilk sayfaları, önce Samsun’da ardından Amasya’da yazılmıştır.
Bu genelge, bize hangi koşullar altında olursa olsun umutsuzluğa düşmemek gerektiğini anlatmıştır.
Cumhuriyet’in kuruluş aşamasında da bu belgedeki ilkeler önemini korumuştur.
Cumhuriyeti kuran o muhteşem kadro bize şunu gösterdi: “Şartlar ne kadar zorlu olsa da bir başka dünya kurmak mümkün.”
Ancak, bunun için mücadele etmeyi göze almak, doğru yol ve yöntemler bulmak gerekiyor.
İşte 1919’un o zor koşullarında bile umutsuz olunmamış,
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde çıkış yolları aranmış ve bulunmuştur.
Bugün de ekonomiden eğitime, hukuktan sağlığa, liyakatten uzaklaşan devlet mekanizmasına, çağdaş hukuk ilkelerinden ayrılmaya başlayan adalet sisteminde çözüme ulaşmak mümkün…
Sorunlarla mücadele etmenin öncelikli koşulu doğru yöntemleri kullanmak.
Bilimi, Atatürk ve arkadaşlarının 1919’da ortaya koyduğu ilkeleri rehber etmek.
Ve en önemlisi Atatürk’ün de yaptığı gibi millete güvenmek….
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz de kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda, milletimize güvenerek ilerliyoruz.
Onların bize verdiği görev ve sorumluluğun gereği olarak milletimizin her sorununu çözmek için çalışıyoruz.
Gün geçtikçe derinleşen yakıcı sorunların çözümü için elimizi taşın altına koymaktan asla çekinmiyoruz.
Yürüdüğümüz yol, milletimizin sorunlarının çözüleceği yoldur.
Yürüdüğümüz yol, toplumsal huzurun ve barışın tesis edileceği yoldur.
Yürüdüğümüz yol Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının yürüdüğü yoldur.
Tarih 12 Haziran…
Kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya’ya ayak bastığı gün bugün…
1919’un o zor koşullarında dahi umutsuzluğa kapılmayanların kurduğu Cumhuriyet’te yaşıyorsak, bizim umutsuzluğa kapılma lüksümüz yoktur!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde nasıl ki çıkış yolları aranmış ve bulunmuştur,
Bugün de mutlaka ülkenin içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan, yara almış temel hak ve özgürlüklerin hâkim olduğu bu bozuk düzenden mutlaka bir çıkış yolu bulunacaktır.
Bunu da yapacak olan bu ülkenin kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Halkımıza sözümüz olsun.
31 Mart’ta verdiğiniz mesajı unutmadık, unutmayacağız.
Siz bize güvendiniz, güveninizi boşa çıkarmayacağız.
Değerli basın mensupları,
Bugün Amasya’nın bütün sıkıntılarına hâkimiz.
Elma üreticilerinin, buğday üreticilerinin sıkıntılarını biliyor ve önemsiyoruz.
Çiftçilerimizin, emeklilerimizin sorunlularını meydanlarda haykırdıkça Amasyalıların gönüllerindeki yerimizi daha da genişlettik farkındayız.
2 Haziran’da Rize’de Çay mitingimizi gerçekleştirdik.
14 Haziran’da ise Tekirdağ’da buğday mitingimizi yapacağız.
Tüm çiftçilerimizi, üreticinin alın terine daha toprağa düşmeden hakkını aldığı bir düzenin tesis edilmesi için 14 Haziran’da Tekirdağ’da alanlarda haykırmaya davet ediyoruz.
Türkiye’de 20 yıl önce 2.8 milyon çiftimiz varken bugün 2. 3 milyon çiftçimiz var.
20 yılda 20 milyon nüfus artmasına rağmen yarım milyon çiftçimiz eksildi.
Çiftçiye önem veren, üretime önem veren bir ülke olsaydık şayet 3.2 milyona çıkmasını beklerdik.
Türkiye tarımda kendisine yeten ve hatta üstüne ihraç eden bir ülke iken artık ekenin, dikenin pişman olduğu, mahsulü elinde kalan bir ülke haline gelmiştir.
Bugün üreticimiz, emek veren çiftçimiz, toprağa alın teri döken halkımız emeğinin karşılığını alamıyor.
Son bir yılda çiftçilerimizin bankalara olan borcu yüzde 88 artmıştır.
Maalesef ziraat bankası çiftçiye düşük faizli kredi vermesi gerekirken, çiftçilerimizi özel bankaların kucağına itmiştir.
Amasya’yı ve Amasyalıları da ve bereketli topraklarını yakından ilgilendiren tüm bu meselelerin çözümü ise Atatürk’ün kurduğu parti Cumhuriyet Halk Partisindedir.
Değerli basın mensupları,
Gerek oluşturduğumuz diyalog kanallarıyla, gerek halkın sorunlarını meydanlarda haykıran, çiftçinin, emeklinin, emekçinin, asgari ücretlinin, esnafın, öğretmenin sesi olan tematik mitinglerimizle, gerek Meclis’e sunacağımız adaletli vergi sistemini tesis edecek olan kanun teklifimizle,
Biz bu ekonomik darboğazdan çıkışın yolunu mutlaka bulacağız!
Geçmişte 8 çeyrek altın alan emekli maaşı bugün 2 buçuk çeyrek altın alıyor.
Dün Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi.
Görüşmede Sayın Genel Başkanımız,
Emekli maaşı derhal asgari ücret seviyesine çıkarılması gerektiğini,
Açıklanan maliyetin altındaki 9.25 liralık buğday fiyatının 15 liraya çıkarılması gerektiğini, Erdoğan’a iletmiştir.
Normalleşme sürecine, demokratikleşme sürecine, diyalog kültürüne her zaman inandık ve bu yolu da benimsemeye devam edeceğiz.
Toplumun sorunlarına katkı koymaya her zaman hazırız.
Bunu da siyaset kurumlarının diyalog kültürü içerisinde ortaklaşarak yapmasını önemli buluyoruz.
Tesis edilen bu normalleşme ortamının, birilerini rahatsız ettiğinin de fakındayız.
Üzülerek görüyoruz ki rahatsız olanlardan biri de MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Edip Semih Yalçındır.
Sayın Yalçın’ın bugünkü mesnetsiz söylemlerine MHP’den bir açıklama gelmediği müddetçe biz bu açıklamaları Milliyetçi Hareket Partisi’ni bağlayan açıklamalar olarak kabul edeceğiz.
Ve bu normalleşme sürecinden, diyalog zemininden MHP’nin de rahatsız olduğuna kanaat getireceğiz.
Bir yanda Cumhur ittifakının 15 Temmuz gecesi sokakta kurulduğunu söylüyorlar.
15 Temmuz gecesi vatanın bütünlüğüne yapılan saldırıda cumhur ittifakı olarak omuz omuza mücadele ettiklerini söylüyorlar.
Fakat diğer yandan da MHP’nin resmi internet sitesinde Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin açık çağrısı hala duruyor.
Bahçeli bu çağrıda ülkücülere açık bir şekilde sokağa çıkmayın çağrısı yapıyor.
Tam cümleleri ile aktaralım:
“Halkın sokağa daveti, Türk askeriyle muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. Bilhassa Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in provokasyon ve ajitasyonlara karşı teyakkuzuyla birlikte, sokaklara çıkarak iç savaş şartlarına hizmet etmesi düşünülemeyecektir”
Hani Cumhur ittifakı sokakta kurulmuştu?
CHP’yi darbe ile yan yana getirme cüreti gösteren Sayın Edip Yalçın hayal âleminde yaşadığını düşünüyoruz.
Sayın Yalçın’ın çelişkili ve saldırgan tavrına artık Milliyetçi Hareket Partisi’nin de bir çözüm bulması gerektiğini düşünüyoruz.
Sayın Yalçın birçok medya kuruluşunun ve gazetecinin adını açık bir şekilde vererek, tek gayeleri kamuoyunu bilgilendirmek olan gazetecileri hedef göstermektedir.
İsim isim saydığı gazetecilerin kılına dahi zarar gelirse bunu Edip Semih Yalçından biliriz.