ENERJİ SANAYİCİLERİ VE İŞ İNSANLARI DERNEĞİ BAŞKANI ALPER KALAYCI: “DÜNYADA SADECE ÜÇ ŞİRKETİN SAHİBİ OLDUĞU BU TEKNOLOJİYİ GELİŞTİREN WEROVER’IN VİZYONUNU ALKIŞLIYORUZ.”
Türkiye’nin 110 bin Megavat’ı (MW) aşan elektrik enerjisi kurulu gücü içerisinde 12 bin 195 MW seviyesinde paya sahip olan rüzgâr enerjisi sektörüne pek çok teknoloji şirketi de teknolojik destek sağlıyor.
Temiz enerji sektörünün Türkiye’deki en kapsamlı kümelenme adresi olan Enerji Sanayicileri İş İnsanları Derneği’nin (ENSİA) Kurumsal Üyesi Werover, rüzgâr türbini kanatlarındaki sorunları, kanatların seslerini dinleyerek tespit eden bir teknoloji geliştirdi. Dünyada bu teknolojiye sahip olan üç firmadan biri olan Werover’ın “Windrover” adını verdiği teknoloji, yapay zekâ ile koordine olan gelişmiş sensörler içeriyor.
ARIZA VE BAKIM DURUŞLARINI AZALTIYOR
Sektörde önemli bir boşluğu dolduran Werover, pek çoğu yerleşim birimlerin uzağında konumlanan ve çetin hava koşullarına maruz kalan santrallerin kanatlarında oluşabilecek arızaları, kanatların seslerini dinleyerek tespit edebiliyor, santrallerin arıza ve bakım duruşlarında süreleri kısaltarak santralin verimliliğine katkıda bulunuyor.
Bir start up teknoloji şirketi olan Werover’ın CEO’su Zeynep Balca Yılmaz, bu teknolojiyi üretebilen dünyadaki üç şirketten biri olduklarını belirterek; İngiltere ve Almanya’da kurdukları şirketler kanalıyla önce Avrupa kıtasında daha sonra dünya genelinde sürdürülebilir enerjiye katkı sunarak fark yaratmak istediklerini vurguladı. Yılmaz, “Ülkemizdeki rüzgâr türbin filosunun yaşlanmaya başlaması kanat kaynaklı sorunların da artmasına neden oluyor. Kanat değişimine varacak büyük sorunların erken aşamada tespit edilmesi, yatırımcı açısından büyük önem taşıyor.” dedi.
TÜRKİYE’YE CİDDİ DÖVİZ GİRİŞİ SAĞLAYABİLİR
ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı da, bir teknoloji şirketi olan Werover’ın dünya genelinde sürdürülebilir enerjiye katkı sağlama vizyonunu alkışladıklarını söyledi. Türkiye’nin bu alanda çok iyi yetişmiş mühendislere sahip olduğunun altını çizen Kalaycı, bu şirketlerin ürettikleri teknolojilerin dünya pazarlarına ihraç edilmesi ile Türkiye’nin ciddi bir döviz girişi sağlayabileceğini kaydetti.