Şimdi de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, alana dair yeni bir öneride bulunuyor. Önerisi, 30 Ekim 2020 tarihindeki Ege Denizi depreminden etkilenen ve ardından yıkımı gerçekleştirilen Konak’taki belediye binasının TMSF tarafından yeniden yapılması karşılığında, “Basmane Çukuru”ndaki belediye hissesinden TMSF lehine vazgeçilmesi.
Madem yeni bir öneri var, o zaman yanıtlanması gereken kimi sorular olması da kaçınılmaz.
Yıllardır, 1997 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Güçbirliği Holding arasında imzalanan tartışmalı protokol ve sonrasındaki usulsüz tapu devri nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tapudaki hissesinin %11’de bırakıldığını, kamuya ait bir taşınmazın yok pahasına özel sektöre devredildiğini söylüyoruz.
Eski belediye başkanlarından Aziz Kocaoğlu, bu payın kendi döneminde %30’a çıkarıldığını iddia etmiş ancak belgesini gösterememişti. Biz ise, Kocaoğlu’nun bu iddiasının, plan notlarında yer alan ve inşaat alanının %30’unun belediye hizmet alanı için ayrılacağını belirten maddeden kaynaklandığını belirtmiş, tapuya işlenmiş herhangi bir karar olmadığını vurgulamıştık.
Şimdi, doğrudan açıklanmalıdır: İzmir Büyükşehir Belediyesinin feragat etmeyi önerdiği tapu hisse payı ne kadardır?
1998 yılında, alanda 1/1000 ölçekli imar planı bulunmamasına karşın, kanunlar hiçe sayılarak alanda bir inşaat ruhsatı düzenlenmiş, 1999 yerel seçimlerinin hemen öncesinde de, Burhan Özfatura tarafından Güçbirliği Holding’e tapu devri gerçekleştirilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, inşaat ruhsatının yasalara aykırı olarak düzenlenmiş olmasını kabul mü etmektedir?
Belediye Başkanı Cemil Tugay, yine yasal olmayan bir projeye dayanarak, kat irtifak hakkı üzerinden tapu devri gerçekleştirilmesini doğru ve etik mi bulmaktadır?
Cemil Tugay, başkanlığını yaptığı kurumun, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 1997 yılında imzalanan sözleşmenin feshedilmesi için dava açtığını bilmekte midir?
Bu davanın olumlu sonuçlanması durumunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Basmane Çukuru” olarak anılan alandaki mülkiyetin tamamına yeniden sahip olacağını bilmekte midir?
Soruları artırabiliriz elbette. Ama bu sorular, bir başlangıç için ve herkesin niyetini ortaya koyması için yeterli.
Bakalım İzmir Büyükşehir Belediyesi, sorulara açık yanıt vermek isteyecek mi, yoksa yine manipülasyon mu yapacak? Ya da soruları cevapsız mı bırakacak?
Bize gelince…
Bizim niyetimiz çok açık: Yalan söylenmesine geçit vermemek, halkın çıkarlarını savunmak ve kamunun olanın kamuda kalmasını sağlamak. Bu kadar net.