Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’NİN KADINLARINDAN EĞİTİM YILI AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları, 2024 yılı Eğitim Öğretim yılının başlamasının
ardından basın açıklaması yaptı. CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun’un yaptığı
basın açıklamasına İl Kadın Kolları Yönetimi, İlçe Kadın Kolları Başkanları ve yönetimleri ile
CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Seher Akdeniz katıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir

KURUN: “OKULLARIMIZ ÇOCUKLARIMIZ İÇİN GÜVENLİ VE SAĞLIKLI YERLER OLMANIN ÇOK
UZAĞINDA.”


Eğitim yılı başlarken, AKP iktidarının 22 yılsonunda eğitim sistemini getirdiği noktanın, hiçbir
ihtiyaca cevap veremediğini dile getiren Kurun, açıklamasında şu sözlere yer verdi;
13 Eylül Cuma günü okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerimiz için okullarımızda 2024-2025
eğitim-öğretim yılının ilk ders haftası tamamlandı. Önümüzdeki hafta tüm öğrencilerimiz okula
dönmüş olacaklar. Ne yazık ki ne okullarımız ne de AKP iktidarının 22 yılda eğitim sistemini
getirdiği durum öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, yöneticilerimizin ve eğitim
çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değil.
Bu yıl 1. 5. ve 9. sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte
iktidarın çağdışı eğitim manifestosu olma niteliğini taşıyan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile
döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış, hazırlanma ve onaylanma
süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş, kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli
olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı Cumhuriyet Halk
Partisi olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açtık.
Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği AKP’nin siyasi hırsları nedeniyle daha
fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programlara dönüleceğini umuyoruz.


Öğretmenlerimiz bir yandan AKP iktidarının eğitimde yarattığı tahribatla mücadele etmeye
çalışırken, bir yandan da kendi haklarına yapılan bir saldırıyla karşı karşıyadır. Öğretmenlik
Mesleği Kanunu Teklifi geçtiğimiz dönem meclise sunulmuş, partimizin milletvekillerinin
gösterdiği başarılı muhalefet sonucunda görüşmeler Ekim ayına ertelenmiştir. Teklif
öğretmenlik mesleğini düzenleyecek nitelikte değildir; yalnızca atama bekleyen öğretmenleri
elemek için hazırlanmıştır. Öğretmenlerin hakları tanımlanmamış, diğer eğitim çalışanlarıyla ilgili
bir düzenleme yapılmamış, özel sektörde çalışan öğretmenlere yer verilmemiş,
basamaklandırma sistemine çözüm sunulmamıştır. Amaç öğretmenlik mesleğinin itibarını
yükseltmek, öğretmenlerimizin ve eğitim bileşenlerinin haklarını tanımlamak değil;
öğretmenlerin diplomasını çalmaktır.
Üstelik bu yıl okullarımız öğretmen ataması yapılmadan açılıyor. Danıştay’a açılan davayı bahane
gösteren Bakanlık mülakat sonuçlarını açıklamayarak ve öğretmenlerin atamasını
gerçekleştirmeyerek, yalnızca öğretmenleri değil, öğrencilerimizi de mağdur ediyor. Öğretmen
açığı ücretli öğretmenlik adı altındaki emek sömürüsüyle kapatılmaya çalışmıyor.
AKP ÇOCUKLARIMIZA BİR ÖĞÜN YEMEK VE İÇME SUYU BİLE VEREMİYOR
Öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı ve öğretmenlerimizin özlük haklarının dışında okullarımızın
durumu da ne yazık ki içler acısıdır. 22 yıllık AKP iktidar çocuklarımıza okullarımızda bir öğün
yemek veremediği gibi bir bardak temiz içme suyu bile sağlayamamaktadır. Okullarımız
çocuklarımız için güvenli ve sağlıklı yerler olmanın çok uzağındadır. Kamusal, parasız ve eşit eğitim

bitirilmiş, devlet okuman ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel
okullara dönüşmüştür. Devlet yalnızca okulun binasını sağlayan, öğretmen maaşlarını veren,
elektrik, su ve yakacak masrafını karşılayan konumdadır. Temizlik ve güvenlik görevlisinin
maaşından boya badanaya, çatı tamirinden sınıfların bakımına, kırtasiye malzemelerinin ve temel
hijyen malzemelerinin alımına dek diğer tüm konularda okullar neredeyse özelleştirilmiş
durumdadır. Ailelerin katkı payı veremediği, yoksul bölgelerdeki okullarımız ve çocuklarımız,
güvensiz, sağlıksız ve hijyenden yoksun okul binalarında eğitim almak zorunda bırakılmıştır.
AKP iktidarının eğitim sistemini getirdiği noktada, nitelikli eğitim her çocuk için bir hak olmak
yerine ailesinin imkanları el veren çocukların erişebildiği bir imtiyaz haline gelmiştir.
AKP iktidarında eğitim piyasalaşmış, özel okullar AKP tarafından sistematik şekilde
desteklenmiştir. Atanmayan öğretmen sorunu özel okullara ucuz işgücü sağlamak için bilinçli
olarak yaratılmıştır. Uygulanan sınav sistemlerinin, kamu okullarında yaşanan nitelik kaybının
ye eğitimde dinselleşmenin sonucunda, çocuklarının nitelikli, bilimsel ve laik eğitim almasını
isteyen Yediler çareyi özel okullarda bulmuştur. Devlet okullar, toplumun en yoksul ve çaresiz
kesimlerinin çocuklarının AKP’nin eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara
dönüşmüştür.


ÇOCUKLARIMIZ İŞ CİNAYETLERİNE KURBAN GİDİYOR
Mesleki ve teknik eğitimin itibarı giderek zedelenmiş, eğitimin niteliği düşürülmüş, bu okullar
öğrenciler tarafından tercih edilmez hale gelmiştir. Mesleki ve teknik eğitim kurumları
sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimlerden gelen akademik başarısı düşük öğrencilerin
tercih ettiği okullar haline gelmiştir. “4 gün işe 1 gün okula” diye yoksul ailelerin çocuklarına tek
alternatif haline getirilen MESEM’ler çocuklarımızın devlet eliyle ucuz ve güvencesiz işgücü
olarak kullanıldığı, çocuklarımızın yaralandığı ve öldüğü bir projeye dönüşmüştür. İSİG meclisi
verilerine göre, 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuk iş cinayetlerinde
hayatını kaybetmiştir.
İKTİDARIMIZDA EĞİTİME GEREKLİ BÜTÇE AYRILACAK, SORUNLAR ÇÖZÜLECEK
22 yıllık AKP dönemi iktidar genel olarak Cumhuriyetle ve onun ulusal egemenlik anlayışıyla
savaş halinde geçmiştir. Laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşılmıştır. Yönetici kadrolar
devletin çalışanı değil AKP’nin çalışanı haline getirilmiştir. Liyakatsiz kadrolaşma, mevzuat ve
program değişiklikleri, protokol Ye özel teşviklerle dini tarikatlarla ilişkili vakıf ve derneklerin
eğitimin paydaşı yapılması, Diyanet İşleri Başkanlığının eğitim-öğretim faaliyetlerinin daha fazla
içine alınması yoluyla eğitim dinselleştirilmiştir. AKP iktidarı ve atanmış Bakanları, 22 yıldır
eğitim sistemimize bilinçli olarak, sistematik biçimde saldırmaktadır. Tüm kademelerde, tüm
paydaşlar için eğitim her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Okul öncesinden
yükseköğretime kadar eğitimin niteliği bilinçli olarak düşürülmüştür.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşı
esnasında Maarif Kongresini toplayarak eğitim ne kadar önemli
olduğunu göstermiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine uygun
olarak iktidarımızda eğitime yeterli bütçe ayrılacak ve sorunlar
çözülecektir. Belediyelerimizde gerçekleştirilen başarılı projeler
iktidarımızda yapacağımız işlerin habercisi niteliğindedir.