Hepimizin baş ucu kitabı olması gerektiğine inandığımız “Nutuk” kitabı da dahil olmak üzere; her
hafta Cumartesi günleri herkese açık olan ve partili yol arkadaşlarımızın da katılım
sağladığı zoom üzerinden eğitim çalışmalarımız; bizlerin yaşam biçimi haline
gelmiştir. 10 Kasım öncesi; Anıtkabir Derneği tarafından 24 ciltten oluşan “Atatürk’ün
Okuduğu Kitaplar’ı” İzmir İl Başkanlığımızın kütüphanesine kazandırmış olmanın
gururunu yaşıyoruz. Bu muhteşem arşivi bize kazandıran önceki Anıtkabir Derneği
Başkanı Sayın, Turhan Olcaytu’nun sunuş yazısını sizlerle paylaşmak isterim….:
ATATÜRK yok edilmek istenen Türk toplumunun çöküş yıllarında başına
geçerek; mucizeden de öte yeniden dirilişin, derlenişin ve çağdaş uygarlık
yolunda şahlanışın, tek sözcük ile anlatımıdır
O; yıkılan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine; yepyeni bir Türk Devleti kurarak,
onu insanlık âleminin onurlu, saygın ve eşit haklara sahip, bir üyesi düzeyine
getiren seçkin bir kişiliktir.
O; dünya tarihinde tek bir tümceyle anlatılmak istenirse, modern Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak anılacaktır.
O; dünyanın bütün mazlum uluslarına somürgecilerin insafsız kıskacından,
kurtuluşun ilk örneğini gostererek; onlara bağımsızlaşma yollarını açan ilk
önderdir.
O; yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde bile, hala orta çağın mistik ve skolastik
düşünce oetamında hiç kıpırdamadan yaşamakta olan Türk toplumunu çağcıl
uygarlık platformuna çekip çıkaran ve geri kalmış uluslara bu yolda da
rehberlik eden ilk ulasal devrimcidir.
O; yeryüzünde ırk, dil, din, mezhep, cinsiyet, mezhep ayrımı gözetmeksizin
dunyanın bütün uluslarını ve toplumlarını insancıl (hümanist) bir düşünce
düzleminde buluşturup kaynaşmalarını öneren ve bunu uygulayan bir dünya
lideridir.
O; İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Birleşmiş Milletler’in gerçekleştirmeye
çalıştığı dünya barışı çabalarına çok yıllar öncesinden “Yurtta Barış, Dünyada
Barış” ilkesiyle öncülük eden ve bu ilkeyi insanlığa armağan eden ilk ve tek
kişidir.
O; İslam ülkeleri arasında, laik dünya görüşünü ilk kez uygulamaya koyan ve
yaşama geçiren ilk ve tek liderdir.
O; batılı bir çok ülkeden önce, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkını
kazandırarak uygarlık alanında ve İslam dünyasında onu hak ettiği şerefli
yerine yükselten büyük bir devlet adamıdır.
ATATÜRK, çağının ilerisinde bir dünya görüşüne, kültürüne ve derin bir sezgiye
sahip sıra dışı, olağanüstü bir şahsiyettir. Onun görüş ve olayları süratle
kavrayışı, karşılaştığı sorunları üç boyutuyla değerlendirebilmesi, sağlam bir
muhakeme, kendisine sonsuz bir güven duygusu, olaylara bakışı, ufuk ötesine
ulaşan olağanüstü uzak görüşlülüğü, insanları ilk anda etkileme yeteneği,
çeşitli topluluklar ve kişilerle bire bir ilişkilerde kurduğu çok güçlü diyaloglar,
insanları (ikna) inandırmangücü, temasta bulunduğu kişi ve toplulukları derhal
etkileyerek onları yönlendirebilmek, örgütleyebilmek, seçtiği hedeflere
yöneltebilmek, sarsılmaz bir azim (istenç), kesin kararlılık ve daha nice nitelik
ve yetenekleri O’na kazandıran tılsımlı güç, bütün yaşamı boyunca hiç ara
vermeksizin okuması, okumayı bir tutku, bir hırs haline getirmiş olmasıdır.
Bir söz vardır; “Çok yaşayan mı, çok gezen mi, çok bilir?” derler. Kuşkusuz,
çok yaşamanın ve çok gezmenin “bilme’ye” etkisi vardır. Ama günümüzde ve
ATATÜRK’ün yaşadığı çağda “çok bilmenin yolu çok okumaktan” geçtiği
gerçeğidir. ATATÜRK’ün düşünce yapısına maya veren O’nun okuduğu kitaplar
olmuştur.
…..
Atatürk’ü anlayabilmek için; onun bu beyin gücünü kazandıran kitapları tek tek
incelemek ve hatta işaretlediği sayfaların yanına aldığı notları okumak, özümsemek
her birimizin; bu özel insan gibi bir bakış açısına sahip olmasına yardımcı olacaktır.
Aramızdan ayrılışının 86’ncı yılı olan bu 10 Kasım günü; partili yol arkadaşlarımız ile
birlikte, Atamıza saygı duruşunda bulunacak, “Atatürk’ü anmak Atatürk’ü anlamak ve
onun gibi düşünmek” inancıyla Atatürk’ün iz basımı olan faaliyetlerimizi sürdürmeye
devam edeceğiz.
Minnettarlığımızla kutlu tin’ini saygıyla anıyoruz; ruhu şad olsun.