25 Kasım’ da kadına uygulanan şiddeti gündeme taşımak ve mücadeleyi yükseltmek için, Karabağlar
Kadın Hakları Park’ında 24 saatlik nöbette bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kadın Kolları
adına basın açıklamasını İzmir il kadın kolları başkanı Zahide Kurun yaptı. Kurun,
açıklamasında kadına yönelik şiddetle mücadele yapılması gereken 11 maddelik bir
manifestoyu da duyurdu.
Kurun’un açıklamasında şu ifadeler yer aldı;
HER GÜN YASTA HER GÜN İSYANDAYIZ
Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü. Ülkemizde kadın
cinayetlerinin durmadığı, durdurulamadığı zamanlardan geçiyoruz. Dolayısıyla, uzun yıllardır
ülkemizde devam eden kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik mücadeleyi yükseltmemiz
gereken günlerden geçiyoruz. Şiddetten öte artık bir kadın katliamının yaşandığı günlerden
geçiyoruz. Her gün YASTA, HER GÜN İSYANDAYIZ!
Kaybettiğimiz tüm kadınları saygıyla
anıyoruz! 1960’da, Dominik Cumhuriyeti’nde, faşist bir diktatör hükümetinin katlettiği
Mirabel Kardeşlerin katledildiği gün 25 Kasım ve 25 yıl önce, Birleşmiş Miletler Genel
Kurulu’nda Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi. O günden
bugüne de, Mirabel kardeşlerden bugüne dünyada mücadelenin öncüsü hep kadınlar oldular,
hala öyle! Biziz adaletin, eşitlik ve emek mücadelesinin öncüsü olan, şiddetsiz bir dünya için
mücadeleye durmadan devam eden inatçı, inançlı, inanan direnen kadınlar!
Kadına yönelik şiddetin temel nedeni erkek egemen toplumsal, siyasal ve ekonomik
koşulların yarattığı eşitsizlik ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılıktır. İnsan hakkı ihlâli ve
ayrımcılık biçimi olarak kadına yönelik şiddet; kültürel, ekonomik, coğrafi sınır tanımaksızın
tüm dünyada varlığını artarak sürdürmektedir. Küresel bir sorun olarak uluslararası
mücadeleyi gerektiren kadına yönelik şiddet, ülkemizdeki etkilerine de bakıldığında her
yönüyle toplumsal bir sorundur.
Biz kadınların hak ve özgürlüklerini daraltan, medeni yasaya ve laik hukuka kökten saldırı
niteliğinde, iktidar gücüyle kadına yönelik şiddeti besleyen bir anlayış körüklenmektedir.
Kadına yönelik şiddet ile mücadelemiz sürerken, şiddeti önleyici politikaların bütüncül olarak
uygulanmasını ön gören uluslararası bir belge olan İstanbul Sözleşmesi’nden tek bir kişinin
kararıyla çıkılarak, kadınları şiddetten koruyacak kurumsal ve siyasi çözümler zayıflatılmıştır.
İktidarın, İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi, sözleşmeyle verilen taahhütlere artık bağlı
kalmayacağı anlamına gelmektedir ve bunun sonuçları son derece vahimdir.
Bizler biliyoruz ki; kadına yönelik şiddetle mücadele, toplumsal cinsiyet eşitliğinin her alanda
etkin bir biçimde sağlanması ve kadınların insan haklarının korunmasıyla mümkündür. Bunun
da muhatabı ve sağlayıcısı devlettir. Kadına yönelik şiddetten korunmak, kadınların yurttaşlık
hakkıdır ve tüm kamu kurumları bunu sağlamakla sorumludur.
ŞİDDETE SON VERMEK İÇİN 11 MADDELİK MANİFESTO
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, mevcut iktidar politikalarının ve kurumsal işleyişinin kadınları
yalnız bıraktığı her alanda, kadınların yanındayız. Yerel yönetimlerdeki iktidarımızı kadınların
eğitim ve iş yaşamına katılımı, kadın yoksulluğunun giderilmesi ve toplumsal hayatın
sürdürülebilir kılınması için ürettiğimiz sosyal politikalar, kültür politikaları, vatandaşı
güvende hissettirecek kent politikaları geliştirmek ve uygulamak için kullanıyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, tüm bunları ifade ettikten sonra, kadına yönelik şiddetle
mücadelede ivedilikle yapılması gerekenleri açık bir şekilde ifade etmek isteriz:
1- Türkiye Cumhuriyeti, 1 Temmuz 2021’de, bir kişinin kararı ve imzasıyla çekildiği İstanbul
Sözleşmesine ivedilikle geri dönmelidir.
2- 6284 sayılı kanun etkili bir şekilde uygulanmalıdır. Özellikle sözleşmeden çekildikten sonra, kanun
bütüncül bir şekilde uygulanmadığı için ülkemizde kadınların temel hakkı olan yaşam hakkı ihlal
edilmektedir. Tüm koruyucu ve önleyici tedbirlerin yapılmasını garanti altına alan 6284’ün etkili
uygulanmasının takipçisiyiz.
3- 2011 yılında Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı yerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
kurulmuştur. Kadın politikalarını aileye yönelik politikalarla sınırlayan bir yaklaşımla ele alan bir
yapıya dönüşmüştür. Aileye yönelik sosyal politikalar önemli olmakla birlikte, kadınların yaşamının
tamamını kapsayamaz. Bu nedenle, iktidarımızda Kadın ve Eşitlik Bakanlığı kuracağımızın sözünü
veriyoruz.
4- Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin artışı, kadınları toplumsal yaşam içinde güvensiz
hissettirmektedir. Toplumda cezasızlık ve adaletsizlik duygusunu ortadan kaldıracak yasal
uygulamaların takipçisi olacağız.
5- Kadınların iş yaşamına katılımını destekleyici, kadınların ‘eşdeğer işe eşit ücret’ talebinin
gerektirdiği eşitlik politikaları ve sosyal politikalar kapsayıcı biçimde uygulanmalıdır.
6- Kız çocuklarının eğitim hakkı devlet güvencesinde olmalı ve eğitim hakkının engellenmesine karşı
yasal yaptırımlar etkili biçimde uygulanmalıdır.
7- Afet dönemlerinde kadınların karşılaştıkları zorluklara kısa sürede çözüm üretmenin ve krizlere
karşı daha etkin eylem planları hazırlanması, devletin yükümlülüğüdür.
8- İletişim ve haber alma özgürlüğünü koruyacak yasal düzenlemeler dahilinde, dijital medya
araçlarının, kadına yönelik şiddet amaçlı olarak kullanılmasını engelleyecek politikalar üretilmelidir.
9- Kadınların temel sağlık hakları ve sağlık hizmetlerine erişimi, devlet tarafından ön koşulsuz olarak
kesintisiz sağlanmalıdır.
10- Toplumda başta engelli, genç, yaşlı, yoksul olmak üzere tüm dezavantajlı gruplar içinde kadınların
farklılaşan ihtiyaçlarını dikkate alan politikaların geliştirilmesi ve uygulanması son derece önemlidir.
11- Kadınların siyasete eşit ve güçlü bir şekilde katılımını destekleyecek mevzuat düzenlemeleri
yapılmalıdır. Kadınların karar alma mekanizmalarındaki varlığını destekleyici politikalar oluşturulmalı
ve uygulanmalıdır.
Ve biliyoruz ki, tüm bu başlıklar çerçevesinde de, kadına yönelik şiddeti sonlandırma
mücadelesinde çare, sosyal demokrasinin vazgeçilme unsuru olan eşitliktedir. Çare, bu
ülkenin tüm kadınlarını, Anadolu’nun dört bir yanındaki, doğusundaki,
batısındaki, Trakya’daki tüm kadınları ayrım yapmaksızın birleştirme ve onlarla birlikte
mücadele etme isteğinde olan Cumhuriyet Halk Partisindedir. Çare bizdedir.