“Afet-Risk Yönetimi ve Dağlık Alanlar Paneli düzenlendi.
TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Deniz Celep, “Kadınların afet ve risk
yönetiminde güçlendirilmesi gerekliliğine vurgu yaparak, “Afetlerden önce ve sonrasında
kadınların bilgiye ve kaynaklara erişimlerinin artırılması, afetlere dayanıklılık stratejilerinde
kadınların etkin bir şekilde yer alması büyük önem taşımaktadır. Kadınların güçlendirilmesi,
toplumsal dayanıklılık ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşımın kilit unsurlarındandır”
dedi.
Kadınların afet ve risk yönetiminde oynadığı rolün de oldukça zor olduğuna değinen Celep,
“Afet-risk ve dağlık bölgelerde sürdürülebilir kalkınma konusu tartışılırken kadınların oynadığı
temel rolün önemi dikkate alınarak kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin teşviki ön
plana çıkarılmalıdır. Uluslararası Dağ Günü 2024 yılı teması yenilikçi çözümlere odaklanmayı,
adaptasyon stratejilerini teşvik etmeyi ve sürdürülebilir bir gelecek için gençleri
güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Yenilikçilik, karmaşık dağlarla ilgili sorunları ele almak için
olmazsa olmazdır. İzleme ve koruma için dijital çözümler gibi teknolojik ilerlemeleri ve iklim
açısından akıllı tarım ve geçim kaynakları, kaynak yönetimi ve finansmana yönelik yeni
yaklaşımlar gibi yaratıcı sorun çözme yöntemlerini kapsamaktadır” dedi.
Dağlık Alanların Sürdürülebilirliği ve Yönetişimi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr.
Zerrin Toprak; “Dağlık bölgeler, sürdürebilir kalkınmanın anahtarı gösterilen stratejik alanlar
olup, özel bir politika uygulamasını gerektiğinin altını çizerek “Her dağlık alan jeolojisi,
ekolojisi, sosyoekonomiği ve kültürel özellikleriyle birbirinden farklıdır ve bunu doğanın
içinde zamanda ve mekânda derinleşerek gözlemlemek jeoloji mesleğinin en güzel
yönlerindendir. Dağ belki çok küçük bir kelime olsa da büyük bir jeolojik fenomen ve
enerjidir. Enerjinin bir kısmı güzelliklerde saklıdır. Ancak bir bölümü afet riski olarak karşımıza
çıkar. Sonuçta her dağlık alan için kendi özgün koşullarıyla uyumlu risk azaltma ve arazi
kullanım modellerinin katılımcı bir şekilde geliştirilmesi gerekir” dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Sevda Demiröz Yıldırım, afet ve çevre yönetimi birbiri ile birçok alanda
kesişen ve birbiri ile bütünleşik yürütülmesi gereken iki önemli konu olduğuna değinerek,
“Çalışma, afet sonrası hayatta kalmayı olumsuz etkileyebilecek çevresel risklerin ve bu
risklerin kontrol altında tutulması için yapılması gerekenlerin birlikte değerlendirilmesini
amaçlamaktadır” dedi.
Zirve Dağcılık İhtisas Spor Kulübü Başkanı Orhan Kozan ise Sürdürülebilir Yeşil Turizm ile
Gelişim ve Dönüşüm konulu konuşmasında, dağlık alanların ve bu alanlarda yapılan doğa
yürüyüşü rotalarının ülkemizin turizmi açısından oldukça güçlü bir yeri olduğunu belirterek,
“Türkiye, bulunduğu matematiksel konumuna ve yeryüzü şekillerine bağlı olarak son derece
zengin doğal ortam özelliklerine sahiptir. Türkiye topografyasının büyük bölümünü dağlık
alanlar oluşturur. Bu alanlar, taşıdığı doğal güzelliğin yanında farklı jeomorfolojik üniteler
nedeniyle pek çok endemik bitki ve hayvan türüne de ev sahipliği yapar. Ayrıca önemli sulak
alanların oluşmasında, suyun kaynağı konumundadır. Son yıllarda hızla gelişen ve çeşitlenen
turizm etkinlikleri içerisinde, Dağlık alanların taşıdığı önem gün geçtikçe artmaktadır. Bu
alanlarda pek çok yeni hizmet kolunun da doğmasına neden olmaktadır” bilgisini verdi.