Enfeksiyonların büyük çoğunluğu el hijyeninin yetersizliğinden bulaşabiliyor. Sadece el yıkamak bile
enfeksiyon riskini yüzde 50 oranında azaltabiliyor. Medicana Sağlık Grubu Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı
Bölümü’nden Uzm. Dr. Özge Yendur, el hijyeni konusunda çocukları bilinçlendirmenin toplumun üzerinde
önemli olduğunu ifade ederek, el yıkamanın önemi hakkında bilgi verdi.
Hijyen sağlıklı bir yaşamın en önemli adımlarından biri sayılıyor. Özellikle de Covid-19 pandemisinde
hijyenin önemi bir kez daha gözler önüne serilmişken, el yıkama konusunda özel bir hassasiyet gerekiyor.
Medicana International İzmir Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Özge Yendur, “Pandemi
süreci, hijyenin sağlıklı bireyler ve toplumlar için vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça göstermiştir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), enfeksiyonların büyük bir kısmının eller yoluyla bulaşmakta olduğunu, el
yıkamanın ishal ve solunum yolu enfeksiyonlarını yüzde 50 oranında azalttığını belirtmektedir. Bu
nedenle çocuklara hijyenin önemini öğretmek, sağlıklı bir yaşamın ilk adımıdır. 20-30 saniye boyunca
sabun ve suyla elleri yıkama, hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir. Ancak hijyen yalnızca el
temizliğiyle sınırlı değildir; sağlıklı bir yaşam için kapsamlı bir hijyen anlayışına ihtiyaç duymak
gerekmektedir” dedi.
Yetişkinler çocuklara örnek olmalı
Çocukların oyun ve taklitle öğrendiklerini ifade eden Uzm. Dr. Özge Yendur, “Çocuklara en büyük rol
model ebeveynlerdir. Onlara hijyenin önemini anlatmanın ve bunu alışkanlık haline getirmenin en etkili
yolu, yetişkinlerin doğru davranışlarla örnek olmalarıdır. Ebeveynler ellerini düzenli olarak yıkayarak
çocuklara doğru teknikleri öğretebilirler. Yemek hazırlamadan önce, yemekten sonra veya dışarıdan
geldikten sonra ellerin yıkanması gerektiğini göstermek etkili bir yöntemdir. Kişisel hijyen alışkanlıkları
geliştirmek ayrıca önem taşımaktadır. Çocuklara dişlerini fırçalamanın, düzenli duş almanın, tırnaklarını
kısa ve temiz tutmanın önemini anlatmak gerekmektedir. Bu eylemler, başlangıçta birlikte eğlenceli hale
getirilerek yapılabilir. Örneğin diş fırçalarken ‘mutlu yıllar’ şarkısı birlikte söylenebilir. Böylece çocuk, şarkı
süresi kadar da dişlerini fırçalamış olur” ifadelerini kullandı.
Yiyecek ve mutfak hijyenine dikkat edilmeli
“Yiyeceklerin doğru şekilde saklanması, hazırlanması ve çapraz bulaşın önlenmesi için mutfak
yüzeylerinin temizliği esnasında çocuklara bir yandan bunun neden yapıldığının anlatılması
gerekmektedir” diyen Uzm. Dr. Özge Yendur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin, çiğ sebzeleri yemeden
önce neden yıkamamız gerektiğinden bahsedilebilir. Bu anlatılar, hijyenin öneminin onlarda daha iyi
kavranmasını sağlayacaktır. Çocukların gözlemlemelerine olanak sağlayacak şekilde evde düzenli temizlik
yapmak, ortak kullanılan alanların hijyenini korumak ve çöpleri uygun şekilde bertaraf etmek, çocukların
temizlik bilincini artırmaktadır. Hapşırırken ya da öksürürken ağız ve burnun dirsek içiyle kapatıldığı
gösterilerek, aynı durumda nazikçe bu davranışın yapılması gerektiği hatırlatılarak, çocuklara alışkanlık
kazandırılabilmektedir.”
Video ve oyunla hijyen öğretilebilir
Çocukların ilgisini çekecek kitaplar, videolar veya oyunların, hijyen alışkanlıklarını öğretmek için harika
araçlar olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Özge Yendur, “Mikropların nasıl yayıldığı basit bir dille
hikayeleştirilerek, ilgi çekici ve kimi zaman çocuksu ifadelerle anlatılabilmektedir. Çocuklar, hijyen
kurallarına uyduklarında abartıya kaçmadan onları takdir etmek, alışkanlık kazanmalarını
hızlandırabilmektedir” dedi. Hijyenin bireysel sağlığın ötesinde toplumsal sağlığı da etkilediğine dikkat
çeken Uzm. Dr. Özge Yendur, şunları da söyledi: “DSÖ’nün verilerine göre hijyen eksikliği, yılda
milyonlarca enfeksiyona ve önlenebilir ölümlere yol açmaktadır. Çocuklarımıza bu bilinci aşılamak, sağlıklı
bir toplumun temelini oluşturacaktır. Hijyen, bir yaşam biçimi olmalıdır. El hijyeninden kişisel hijyene,
yiyecek hazırlığından solunum hijyenine kadar tüm bu alanlarda farkındalık oluşturarak çocuklar için daha
sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir.”