Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Hava Durumu Gazeteler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

AB, KARADAĞ’I TÜRKİYE’YE VİZE KOYMASI İÇİN ZORLUYOR

AB, Karadağ’dan 6 milyar avroluk Reform ve Büyüme Tesisi kapsamında büyüme planından fon alabilmesi için aralarında Türkiye’nin de bulunduğu iki ülkeyi vizesiz rejim listesinden çıkarmasını istedi.

AB, Karadağ’dan 6 milyar avroluk Reform ve Büyüme Tesisi kapsamında

Avrupa Komisyonu (EC), Karadağ’ın bu yıl Büyüme Planı’ndan fon alabilmesi için Şubat ayı sonuna kadar vizesiz ülkeler listesinden iki ülkeyi çıkarması gerekeceğini vurguladı. Karadağ’ın Büyüme Planı kapsamında 383,5 milyon avroluk bir kaynağı bulunuyor ve finansman, reformlardaki ilerlemeye bağlı.

Brüksel’in bu talebi, ülke vatandaşlarının Birliğe girmek için vize alması gereken ülkeler listesine kademeli olarak uyum sağlama yükümlülüğü kapsamında bulunuyor.

AB aralarında Türkiye, Rusya, Belarus, Çin, Azerbaycan, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Bahreyn’in bulunduğu ülkelerden ikisine vize uygulanmasını istiyor.

Vize Askıya Alma Mekanizması raporunda, Karadağ’ın vize politikasının AB vize politikasıyla uyumsuz olduğu, Batı Balkanlar güzergahından AB’ye düzensiz göç riskini artırdığı öne sürüldü.

Komisyon, “Vize Askıya Alma Mekanizması’na ilişkin 7. Rapor’da belirtildiği üzere, tam uyum sağlanana kadar, özellikle güvenlik riski oluşturan veya düzensiz göç oluşturan ülkelerden gelen üçüncü ülke vatandaşlarının vizesiz varışlarının daha sıkı bir şekilde incelenmesi, üyelik için beklenen asgari geçici önlem olacaktır” dedi.

Karadağ, Büyüme Planı kapsamındaki Reform Gündemi kapsamında, vize gerektiren ülkelerin yer aldığı AB listesiyle daha fazla uyum sağlamayı taahhüt etti.

Ancak ülke yönetimi, AB katılım sürecinin bir parçası olarak vize politikasını değiştirme zorunluluğunun, önemli turist kaynağı olan ülkelere giriş kısıtlamaları getirilmesini gerektireceği için hayati önem taşıyan turizm sektörü için bir zorluk teşkil ettiğini söyledi.

Hükümet çarşamba günü yaptığı açıklamada “Mevcut küresel koşullarda, yeni pazarlara erişim ve turistlerin ve yatırımcıların daha kolay ulaşması, GSYİH’nın %26’sına katkıda bulunan Karadağ turizminin sürdürülebilirliği için kilit öneme sahiptir. Açık ekonomik çıkar, ülke’nin belirli sayıda devletle vizesiz rejim kurmasının temel nedenidir,” dedi.

Hükümet açıklamasında, ülkenin önümüzdeki iki yıl içinde AB vize şartlarını tam olarak uygulamaya koymasıyla birlikte alternatif çözümler bulmasının, daha kolay bir geçiş sağlamasının ve ekonomisi üzerinde oluşabilecek olumsuz etkileri telafi etmesinin hayati önem taşıdığı belirtildi; zira Karadağ, 2028 yılına kadar 28. AB üye ülkesi olmayı hedefliyor.

Karadağ’ın Vize Konulması İstenen Ülkelerden Turizm Gelirleri

Rusya, vatandaşlarının ülkeye vizesiz girebildiği ülkeler arasında yer alıyor. Her yıl yaklaşık 230.000 Rus turist ülkeyi ziyaret ediyor ve bu da 630.000 kişilik ülkenin ekonomisini önemli ölçüde etkiliyor. Rusya ayrıca bu ülkede düzenlenmiş ikametgahı olan en fazla vatandaşa sahip ülke ve toplamda 18.427 vatandaşa sahip.

Azerbaycan da önemli bir ortak olup, yılda yaklaşık 15.000 turist gönderiyor ve Adriyatik kıyısındaki Portonovi tatil beldesine 1 milyar avro yatırım yapmış durumda.

Türkiye, 2024’te 91,2 milyon avro yatırım ve yılda yaklaşık 32.000 ziyaretçi ile ülke’deki üçüncü büyük yatırımcıdır. Ayrıca, 11.465 Türk vatandaşının Karadağ’da yerleşik ikametgahı bulunmaktadır.

Ayrıca Çin, otoyolların ve enerji projelerinin inşası da dahil olmak üzere Karadağ’daki stratejik altyapı projelerine katılıyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 58.000 Çinli turist Karadağ’ı ziyaret etti.

Belarus ise Karadağlıların böbrek nakli için en önemli destinasyonlarından biri. Bekleme listesinde yaklaşık 50 hasta var ve masrafların 70 bin avrosu devlet sağlık sigorta fonu tarafından karşılanıyor.

Bu arada Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan ve Bahreyn’den bu ülkeye gayrimenkul ve turizm sektörlerine yapılan yatırımlar artıyor ve bu durum turist akışını çeşitlendirmek için önemli bir potansiyel sunuyor.

KAYNAK: Stratejik Düşünce Enstitüsü