Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Karaözü Köyü İZSİAD üyelerini büyüledi

İzmir Sanayici ve İş

İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD), üyeleri arasındaki ilişkileri daha da
geliştirmek ve dayanışmayı artırmak amacıyla düzenlediği sosyal gezilerinden birini
daha Kapadokya ve Dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say’ın konser verdiği ilk köy olan
Kayseri’ni Karaözü’ne gerçekleştirdi.
İZSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Talak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen
geziye eşleri ile birlikte 120 kişilik bir İZSİAD heyeti katılırken, İZSİAD üyeleri Anadolu
turundan güzel anılarla İzmir’e geri döndüler.
Güzel bir havada Kapadokya’nın güzelliklerini yaşayan İZSİAD üyeleri ardından Ali
Talak’ın da doğduğu köy olan Karaözü Köyü’nde Kadın Muhtar Muzaffer Özdemir’in
misafirperverliğinde köyü gezerek, yöresel yemeklerin tadına bakma fırsatı da
buldular.


Anadolu’da özel bir köy
Tarihinde çevresinde yer alan Pamucak, Pazarören ve Hasanoğlan Köy
Enstitüleri’nden en çok mezun olan sakinlerinin yaşadığı Köy olan Karaözü, okumaya
yazmaya verdiği değer ve yetiştirdiği insanlarla bugün 150 bin nüfuslu bir yerleşim
birimine yetecek bürokrata sahip bir köy olarak biliniyor. Fikret Otyam’ın Anadolu’da
en çok sevdiği köyler arasında yer alan ve bugün Fikret Otyam Kültür Merkezi’ne
sahip olan Karaözü, 2015 yılında Dünyaca ünlü Piyanistimiz Fazıl Say ile Serenad
Bağcan’ın da konserine ev sahipliği yapmış ilk köy olma ünvanına da elinde
bulunduruyor. Fazıl Say’ın babası Ahmet Say’ın da yolu bu köyden geçenler arasında
yer alıyor. Gezide misafirleri İsmail Taştan ağırlarken, İzmir Karaözü Dernek Başkanı
Yaşar Özdemir de rehberlik etti. Karaözü Derneği Başkanı Nurayşe Çolakgil de
misafirlere ilgisini eksik etmezken, kadın muhtar Muzaffer Özdemir’in köy hakkında
bilgiler verdi. İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçukkurt ise Köyün ileri
gelenlerine Cumhuriyet’in 100. Yıl anısına özel olarak Hanri Benazus’un arşivinden
oluşturulan Atatürk Albümü hediye etti.


Daha önce Sivas’a bağlı bir köy

Kayseri’ye 80 kilometre uzaklıktaki Karaözü köyü, 1953 yılına kadar Sivas’ın Şarkışla
ilçesine bağlı idi. Karaözü, bu tarihten sonra Sivas’ın Gemerek ilçesine, 1978 yılında
ise yapılan halk oylaması ile Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesine bağlandı. Eskiden belde
olan Karaözü Köyü Şu anda mahalle statüsünde bulunuyor. Köye ilk yerleşen ahaliye
Hüsneliler adı verilmektedir, ancak bahar ve güz dönemlerinde göçerlerin sürekli
yaptıkları yağmalar nedeniyle Hüsneliler 1700’lü yılların sonuna doğru burayı topluca
terk etmişlerdir. Yeni gelen topluluklarla köyün yeniden kuruluş tarihi ise 1799-1800
olarak tahmin edilmektedir. Karaözü köyünde “Tohum Pınarı” ve “Memiş Pınarı”
adlarını taşıyan iki büyük çeşme bulunmaktadır. Bunların suları aşağıdaki dereye
doğru akarlarken gölgeli bir görüntü oluştururlar. O nedenle de bu sulara “Karaca Öz”
adı verilmiştir. Daha sonra köyün ismi Karaözü olarak anılmaya başlamıştır.


Görülmeye değer Şahruh Köprüsü


Şahruh Bey tarafından yapılan Şahruh Köprüsü, Karaözü köyünde yer alan tarihi bir
köprüdür. Köprünün yapım tarihine ilişkin yazılı bir bilgi yoktur. Fakat 1538 yılındaki
onarımına ilişkin bir kitabe mevcuttur. Köprünün sol taraftaki üst korkuluk taşlarının
arasında genişçe ortası oyuk bir taş vardır. Bu oyuk yaklaşık olarak bir insan sırtını
içine alacak genişliktedir. “Kulunç Taşı” denilen bu yere insanlar sırtlarını dayarlar ve
yeli (sancıyı, ağrıyı, sızıyı) aldığına inanırlar. Oturarak kuluncunu bu taşa dayayanlar
sırtlarını sağa sola oynatarak tedavi olduklarını söylerler. Ayrıca buraya sırt verilerek
dilek tutulması da yaygındır. Bu taş tam kıbleye karşı durmaktadır ve geçmişte
mihrap olarak kullanıldığı da bilinmektedir.


Su değirmenleri


Karaözü köyü Kızılırmak vadisinin doğuya bakan yamacında yer almaktadır. Hemen
alt tarafından bir dere akmaktadır. Karaözü ahalisi bu dereye bir isim koymamıştır.
Genelde “Aşağı Dere” tabiri ile tanımlanmaktadır. “Yukarı Dere” ise doğal bir akarsu
olmayıp Karaözü’ndeki değirmenleri döndüren, insan eli ile yapılmış su kanalıdır.
Geçmişte Aşağı Dere’nin suyunun neredeyse tamamının gerektiğinde bu kanala
aktarıldığı bilinmektedir. Karaözü’nde bu kanalın suyuyla çalışan üç adet değirmen
sosyal hayatın ve coğrafi konumların en önemli belirleyicileri arasındadır. Bunların
adları; “Yukarı Değirmen”, “Orta Değirmen”, “Aşağı Değirmen” şeklindedir. Bunlardan
başka Şahruh Köprüsü’nün kuzeybatısındaki “Tahir Efendi Değirmeni”, Teneli’de
“Kaya Değirmeni” denilen iki farklı değirmen, “Kadir Kahya’nın Değirmeni” ile Kel
Tepe eteğindeki “Kadı Halil Değirmeni” de yine geçmişteki değirmenlerin en
önemlileridir.Karaözü’nde ayrıca 1. Derece Sit olarak belirlenen bir de Tümülüs
bulunmaktadır. Karaözü’ne gidenler mutlaka kaleye de benzetilen bu Tümülüs’ü
ziyaret ederler.