Adaletin Kasıtlı Çöküşü

Ekonomik sorunların, yozlaşan toplumsal yaşamın ve değiştirilmek için
zorlanan demografik yapının başlıca sebebi hukukun ve adalet kavramının silinip atılma
çabasıdır. Adaletin askıya kaldırıldığı yerde ne ekonomik kalkınma ne de sağlıklı bireylerin
oluşturduğu bir toplum görebilirsiniz.
Yeni mezun teğmenlerimize açılan soruşturmanın garabetliğine direnmeye çalıştığımız şu
günlerde, adeta şaşırmamızın hayal olduğu yeni kararlar alınmıştır.
Bunlardan bir tanesi İzmir’de iki kişinin kaldırım kenarında açık şekilde bırakılmış elektrik
kabloları yüzünden korkunç şekilde can vermesi davasında verilen ara kararda mahkeme
başkanının kimsenin kusurlu ve sorumlu olmadığına dair verdiği beyan, diğeri de kara para
aklama şebekesi olduğu iddia edilen Polat çiftinin ve tüm sanıkların serbest bırakılmasıdır.
Camus’nün dediği gibi, “Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, orada insanların nasıl öldüklerine
bakın.” sözü ne yazık ki güzel ülkemizin geldiği noktada bize çok acı gerçekleri
göstermektedir.
Geçim derdinin ülkedeki neredeyse her mutfağa düşürdüğü ateş ile Türk ulusu mücadele
etmeye çalışırken, sınırlarımızdan geçenlerin belli olmadığı günler ile ülkemiz uyuşturucu
baronlarının, kara para aklama şebekelerinin, insan kaçakçılarının ve terör örgütü
mensuplarının en uğrak noktası haline gelmiştir. Bu olayların kimisinden haberdar olurken,
birçoğu sessizlik içerisinde illegal işlerine devam etmektedirler.
Bütün bunlara rağmen, ülkemizde her seferinde daha da büyüğü açılan sarayların içinde
adalet olmaması kamuoyunu artık tarifi olmayan bir şekilde yaralamaktadır. Mevcut
Anayasanın ve kanunların neredeyse uygulanmadığı bu sistemde atılan her adım
yaratmak istedikleri “Yeni Türkiye” planının çıkarlarına hizmet etmek içindir.
Sağlanamayan adalet yüzünden ülkemiz toplumsal bir cinnetin pençesine
sürüklenmektedir. Halkın sağlığını tehdit noktasına gelmiş olan bu çürümüş sistemin acilen
düzeltilmesi ve rayına oturtulması elzemdir. Bu mevcut kanunların oldu bittiye getirilip
değiştirilmesi ile değil düzgün bir şekilde uygulanmasıyla mümkün olacaktır. Türk ulusu
hukukun üstünlüğünü talep etmelidir ve üstünlerin hukuku artık bir son bulmalıdır.