Sayın Genel Başkan Yardımcım
Değerli Milletvekillerimiz
Teşkilatımızın kıymetli mensupları
Sizleri saygı ile sevgi ile muhabbet ile selamlıyorum…
AK Parti;
Millete hizmetin partisi olduğu gibi…
En güçlü teşkilatlanmanın,
En güçlü demokrasi ve adalet anlayışının,
En etkin siyasetin ve dava insanlarının da partisidir…
AK Parti; icraat partisidir…
22 yıldır bitmeyen heyecanımız; 22 yıldır gördüğümüz teveccüh bundandır.
22 yıldır çalışmaktan yorulmayışımız; her hedefimize bir bir varışımız…
Önümüze çıkarılan her engeli aşmamız, her derde deva bulmamız bundandır.
Ve tüm bunlar; teşkilatlarımızın ve partimize gönül verenlerin dik duruşundan ve davamıza bağlılığındandır.
………
Çok hayati bir genel seçimi yüzümüzün akıyla geride bıraktık. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden seçtirdik. Milletimizin güvenini bir kez daha tazeledik.
Şimdi sıra; 31 Mart 2024’te…
AK Parti; belediyecilikte de bir markadır. Ülkenin neresine gidersek gidelim; yerel idaresi bizde olan her yerde dönüşüm ve gelişim; olmayan yerlerde çöp, çamur, çukur görürüz…
İzmir’in neresine gidersek gidelim, AK Belediyeciliğin olduğu yerlerde, CHP’li Büyükşehir Belediyesi’nin engel ve ceza sistemine rağmen vizyonu olan yatırım ve projeler, olmayan yerlerde yine çöp, çamur ve çukur görürüz…
Bizim belediyelerimizin gündemi; hizmettir…
Muhalefetin belediyelerinde gündem; ‘Hesap vermekten nasıl kaçarız, topu kime atarız’dır. ‘Hangi çimde hangi konseri yapsak’tır; ‘Hangi bitmeyen işe hangi kılıfı uydursak’tır…
Sonra çıkarlar ve derler ki; “Bu 3 Ç’yi çözmek zor değil, çözeriz…”
Madem öyle; çeyrek asırdır bu şehri yönetiyorsunuz, neden çözmediniz? 5 yıla yakın zamandır görevdesiniz; neden bu ilkel tabloyu ortadan kaldırmadınız? Hadi sokağa çıkmıyorlar; bizim yaptırdığımız anketleri, onlar da yaptırıyor.
Bu şehrin koktuğunu, vatandaşın trafikten, çöpten, çamurdan, kapatılmayan çukurlardan illallah ettiğini bilmiyor mu? Bal gibi biliyorlar, gün gibi ortada çünkü. Ama, açıklama yapmak, savunma yapmak işlerine gelmiyor… Bu yüzden en iyi bildiklerine sığınıyorlar; ‘Yalan söyle, mübalağa ya da demagoji yap; günü kurtar! Mağduru oyna, yokluktan kahramanlık hikâyesi çıkarmaya çalış; yine günü kurtar!
Engelleniyoruz, hakkımızı alamıyoruz edebiyatı yap; hükümeti suçla ama sen kılını kıpırdatma! En iyi bildikleri bu…
Çığ gibi büyüyen sorun ve krizlerin sonuçlarını bir film izler gibi izlerken içleri zerre sızlamayanların; İzmir ve İzmirlilerin çektiklerini zerre umursamayanların sonu geldi. Belediyeciliği bilmeyen, halka sırtını dönerek –mış gibi yapan, bu şehrin kaynaklarını har vurup harman savurup, bir tek eser ortaya koymayan, kredi bulmayı maharet sanan, her paçaları sıkıştığında da genel siyaset yapmayı kurtuluş gören bu anlayışın miladı doldu.
Bu şehir 4 ay sonra; derdine kulak verenlerin, sorunlarını çözenlerin, icraat ve eser belediyeciliğini en iyi bilenlerin görev başında olduğu bir sabaha uyanacak…
…….
2004’te “Yerel kalkınma başlıyor” dedik…
2009’da “İşimiz hizmet; gücümüz millet”…
2014 seçimlerinde “Daima millet, daima hizmet” dedik…
2019’da “Tevazu samimiyet ve gayret ile memleket işi gönül işi” dedik.
“Gönül belediyeciliği” sözüyle yürüdük…
Hepsinin temelinde millete hizmet aşkı vardı ve o aşkla ortaya çıkan şehirler, eserler ortada…
Sayın Bilal Saygılı’nın Konuşması:
Sayın Erkan Kandemir’in Konuşması