AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği 36. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda önemli açıklamalar bulundu. ‘ENSAR, TÜGVA gibi derneklerin başkan olmanız durumunda İzmir’de artışı gözlemlenecek mi?’ sorusuna yanıt veren Dağ, “Bu konuda benim cevabım çok net. Ben Büyükşehir Belediye başkanlığına talibim. İl müftülüğüne talip değilim” dedi. Öte yandan, Tunç Soyer’in adaylara brifing verme talebine yanıt veren Hamza Dağ, “Biz kamuoyundan duyduk. Keşke arayıp size de sorsaydı. Ben ayrı olmak şartıyla bir brifnig vermek isterse katılırım. 10 Nisan’dan sonra alacağım brifingi şimdiden almış olurum” ifadelerine yer verdi
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği 36. Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Toplantıya Dağ’ın yanı sıra AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ve İzmir iş dünyası katlım sağladı.
“YENİ BİR HİKAYE YAZMAK İÇİN”
İzmir’in ticaret hacmine dikkat çekerek sözlerine başlayan AK Partili Hamza Dağ, “Ege’nin incisi, hoşgörünün başkenti olan şehrimiz tarih boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olmuş, ticaretin merkezi haline gelmiştir. Ankara’nın tiftiği, Bursa’nın İpeği, Ege bölgesinin pamuğu ve Anadolu’nun nice kadim ürünleri kervanlarla İzmir’imize gelmiş limanlarımız üzerinden dünya pazarına açılmıştır. Ticaretle zenginleşen İzmir, zenginliğine zenginlik katmıştır. Bu anlamda Anadolu’daki ilk demir yolu bu topraklarda hayata geçmiş olması bir tesadüf değildir. Tarihi misyonunu bugün de sürdüren şehrimiz limanlarıyla, hinterlandıyla ülkemizin dışa açılan en önemli kapılarından birisi konumundadır. Bugün İzmir’imiz sanayisiyle, turizmiyle, tarihiyle, kültürüyle, 4,5 milyonluk nüfusuyla bağrında büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu güzellikler yurduna hizmetkâr olarak, potansiyelini, enerjiye ve sinerjiye dönüştürmek için, yeni bir hikâye yazmak için, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak karşınızdayım. İzmir iktisat kongresiyle belirlenen “ekonomide tam bağımsızlık” hedefinin konulduğu bu toprakları zenginliğin ve bereketin şehri yapmak istiyoruz. Bu süreçte özel sektörün ihtiyaçlarına biliyor ve dünyanın dört bir yanında ticaret elçileri olarak edindiğiniz tecrübeleri önemsiyoruz. Hep birlikte çalışacak, hep birlikte başaracağız. Dün olduğu gibi bugünde İzmir’imiz üretim ve ticaretle zenginleşecek, zenginliğine zenginlik katacak!” dedi.
VAAT YAĞMURU
İzmir’e vaatlerini 11 maddede özetleyen Dağ, “Ulaşımı ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak görüyoruz. Bu kapsamda şehrimize yeni bir çevre yolu, körfez geçişi ve alternatif güzergahlar, köprülü kavşaklar, yeni metro hatları kazandıracağız. İzmir’imizi bir girişimcilik merkezi haline getirmek için, İzmir Girişim Sermaye Fonu’nu kuracağız. Yeni İşim, İlk Ofisim projemizle girişimcilerimize ofis, malzeme ve muhasebe desteği sağlayacağız. İzmir’imizin her köşesinde kuracağımız iş geliştirme ofisleriyle, yatırımcılarımızın kurumsallaşma ve markalaşmalarına öncülük edeceğiz. İzmir’imizde herkes için adil ve sürdürülebilir bir istihdam ekosistemi oluşturmak amacıyla, İstihdam Ofisleri, İzmir Mesleki Eğitim Merkezleri ve İZMİR İstihdam Platformu projelerimizi hayata geçireceğiz” ifadelerine yer verdi.
“AMAÇ TİCARETTE, KÜLTÜR VE TURİZMDE MERKEZ HALİNE GETİRMEK”
Bilişimi, yenilebilir enerjiyi ve sağlık turizmini şehrimizin ekonomisini büyütecek 3 stratejik alan olarak gördüğüne dikkat çeken Dağ “Serbest Teknoloji Parkı Projesi’yle, Alsancak Limanı’nın arka alanını, İzmir’in ilk sanayi sitelerinin bulunduğu, endüstriyel mirasın zenginleştirdiği bir bölgeyi, teknoloji ve inovasyonun merkezi haline getireceğiz. Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun ve animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezleriyle beş yıl sonra yazılım dünyasında İzmirli gençlerimizin imzasını, izini göreceğiz. 500 milyon TL bütçe ile kuracağımız İzmir Girişim Sermaye Fonu, denizcilikten tarım teknolojilerine, akıllı şehircilik yazılımlarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi iş fikirlerine finansal destek sağlayacak. “Yeni İşim, İlk Ofisim” programı ile, girişimci ruhu olan gençlere, işlerini kurmaları için gerekli olan ilk adımlarda destek olacağız. İzmir, gelişmiş bir rüzgâr enerjisi ekipmanı sanayisine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanda ihtisaslaşmış sanayi bölgeleri oluşturacağız. Çandarlı Limanı ve art alanı, bu sanayiye hizmet verecek şekilde hayata geçireceğiz. Bizim turizm konusunda diğer şehirlere oranla geride olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Ülkemize gelen sağlık turistlerini İzmir’e çekmek hedeflerimizden biri olacak. Amacımız, İzmir’i ve bölgemizi sadece ticaretin merkezi değil kültürel ve turistik bir merkez haline getireceğine inanıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“SÖZ VERDİ”
Dağ sözlerini, ” İzmir’in her bir sokağında, her bir meydanında yaşanan canlılık, şehrimizin ticaretine ve sosyal hayatına yeni bir soluk getirecek. Çıktığımız bu yolda ortak akıldan vazgeçmeyecek, toplumun her bir paydaşıyla istişare halinde olacağız. Sizleri de iş insanlarımız, sanayicilerimiz olarak her daim desteğini beklediğimiz yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz. Söz veriyoruz. 1 Nisan’dan itibaren 7 gün 24 saat ulaşabileceğiniz bir İzmir Büyükşehir Belediyesi göreceksiniz” ifadeleriyle sonlandırdı.
“BEN HASTA BİR ADAMIM”
Dağ’ın konuşmasının ardından İş dünyası iel soru cevap kısmına geçildi.
İzmir için ulaşım vaatleri üzerine gelen soru üzerine çevre yolu projesinin ve battı çıktıların bu yaza yetişmeyeceğini vurgulayan Dağ, “Belediye başkanlık seçimlerinin Mart’ta olması bence handikap. Bence Kasım ayında olması gerekiyor. Yaz aylarınca çalışmaların başlaması gerekiyor. Battı çıktı ve çevre yolu projesi bu yaza yetişir mi bilmiyorum. Yapmamız lazım çünkü başka çaremiz yok. Ben hasta bir adamım uyuyamam. Millet bana az küfür ediyor diyerek aradan çıkarmam lazım. Bu yaza yetşir mi bilmiyorum ancak bir sonraki yazda çevre yolunun yarısını bitirmemiz lazım” dedi.
“BASMANE ÇUKURU SORUNUNU ÇÖZEN BAŞKAN OLARAK TARİHE GEÇECEĞİM”
Basmane Çukuru hakkında önemli açıklamalarda bulunan Dağ, “Basmane Çukuru’na biz de aracı olduk görüşmeler yapıldı. İzBB başkanı olduğumda bir şekilde merkezi yönetim ile oturup çözeceğiz. Belediye olarak yapacaklarımızı söyleyip hazineden yardım isteyeceğiz. Ben bu sorunu çözen bir belediye başkanı olarak tarihe geçeceğim. Yüksek bir bina yapmayacağız. Esasında kamu binası, İzBB dahil olmak üzere örneğin emniyet belediye olabiliyorsa merkez bankasını da oraya alırız. Bazı şeyleri seçim kampanyası olarak söylemek istemiyorum… Hem Konak meydanı meydan olur hem de kamu binalarını bir noktada buluşturabiliriz gibi bir düşüncem var. Diyelim ki 31 Mart’ta nasip olmadı ama siyaset devam edecek. Ankara’dan yatırım alıp almama mevzusu da budur. Ankara proje yapar, İzmir-Ankara Hızlı Tren mesela projeler yapıldı ama 10-15 yıldır içimde olan handikap şu; başkanlar sadece yazı yazmakla istediği yatırımı getiremez. Sadece yazı ile olmaz Ankara koridorlarında vakit geçirmek lazım. Tehdit falan ettiğimiz yok bu iş dünyada da böyle. İşini takip etmezsen iş olmaz. Buca Cezaevi yeşil olsun deniyor, tamam olsun. Ama İzBB bu işin tarafı değil mi? Orada bakanlıkların mülkü var… İzBB olarak diyeceğim ki lojmanı ben yapayım ama burası yeşil olsun diyecekler. Olsun ile olmuyor Adalet Bakanlığı’nın lojman ihtiyacı var, Çevre ve Şehircilik ben sana yer verdim diyor mesela. Ufacık bir yerinden tutsanız gönül alırsınız, devlet şefkatlidir. Basmane Çukuru’nda da böyle. Biz operayı bitireceğiz, madem lazım yapacağız” ifadelerine yer verdi.
“İZMİR DAHA FAZLASINI ALABİLİR”
Yatırım programında 3 bin TL ayrılan Halkapınar Metrosu için söz veren Dağ, “Seçilmediğim takdirde İzmir Büyükşehir Belediyesi metro projesini takip etmese bile ben takip edeceğim. Biz İzmir olarka kamu yatırımında almamız gerekenleri alıyoruz. Hızlı tren İzmir’e bir projedir. Çandarlı Limanı bir projedir. Biz daha fazlasını almak için lobi yapmamız lazım. Biz bunu yapmak zorundayız. Biz siyaseten İzmir’e de Hakkari’ye de hizmeti götürdük. Daha fazlasını alabilir ama alabilir olması için bizim bir yerlerde mesai yapmamız lazım. Biz merkezi iktidar olarak elimizden geleni yaptık. Biz bu açığı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak kapatacağım. Ankara tecrübem ile Büyükşehir imkanlarıyla bu sorunlar çözülemez” dedi.
“İL MÜFTÜLÜĞÜNE TALİP DEĞİLİM”
‘ENSAR, TÜGVA gibi derneklerin başkan olmanız durumunda İzmir’de artışı gözlemlenecek mi?’ sorusuna yanıt veren Dağ, “Bu konuda benim cevabım çok net. Ben Büyükşehir Belediye başkanlığına talibim. İl müftülüğüne talip değilim” dedi.
BRİFİNG DAVETİNE YANIT: AYRI OLMAK ŞARTIYLA
Soyer’in adaylara brifing verme talebine yanıt veren Hamza Dağ, “Biz kamuoyundan duyduk. Keşke arayıp size de sorsaydı. Ben ayrı olmak şartıyla bir brifng vermek isterse katılırım. 10 Nisan’dan sonra alacağım brifingi şimdiden almış olurum” ifadelerine yer verdi.
YAP-İŞLET-DEVRET MODELİNE TEPKİ
Hamza Dağ’ın Körfez Geçiş Projesi’nin ‘yap-işlet-devret’ modeliyle yapılma vaadine tepki gösteren Yüsek İstişare Konseyi Vaşkanı Sıtkı Şükrüer, “Sayın Hamza Dağ “körfez geçiş projesi” için “Yap İşlet Devret” formülüne işaret ediyor. Bu yöntem Turgut Özal’dan beri uygulanır. Ancak temel kullanım şartı sadece gelir getirici projeler için anlamlıdır. Bu sebeple bahse konu yatırım nevilerinin fizibilitesinde kredi geri ödemelerinin kamuya ilave yük getirmemesi esastır. Yanı sıra, her yatırım bir ölçüde tabiatın istismarı demektir. Ancak artan nüfus da iş-aş ister. Bu sebeple yatırım kararları bu iki oksimoron unsur arasında makul dengeyi gözetmek durumundadır. Bu anlamıyla “flamingolarımız” ve “kuş cennetimiz” çok kıymetlidir sevgili Başkanlarımız” dedi.
ADAYLARA SİTEM ETTİ
Cemil Tugay ve Hamza Dağ’ın bir araya gelerek tartışma formatında vaatlerini anlatmasını arzu ettiğini söyleyen Şükrüer, “70-80 hatta 90’larda olduğu gibi, bir araya gelinse, sohbet ortamının yumuşatıcılığında karşılıklı vaatleri, bizlerin de izleyeceği bir formatta tartışılsa, çok değerli ve geliştirici olmaz mı? Böylelikle bizler yönünden de net karşılaştırma imkânı doğacaktır. Bugün bu toplantı düzenimizde bunu başaramadık. Müsaadenizle bu husus Adaylarımıza sitemimiz olsun. Bu kentin en büyük organizasyonunu yönetecek kişiler olarak, yöneticilerinizi seçerken, siyasi yol arkadaşlığını tek kriter olarak almayın, yanı sıra; ahbap ve akraba kayırmacılığına lütfen geçit vermeyin. Liyakat hep en önemli tercih sebebiniz olsun. Buna riayet edilmediği haller dışarıdan bakıldığında o kadar açık anlaşılıyor ki, bu durum tüm İzmirlileri derinden yaralıyor” dedi.
İZMİR’İN EN ÖNEMLİ SORUNU BELLİ OLDU
Şubat ayı başında yapılan anket çalışmasına dikkat çeken ESİAD Başkanı Sibel Zorlu ise konuşmasında, “Şubat ayı başında sonuçlarını açıkladığımız 2024 yılı anketimizde üyelerimize, “İzmir’de öncelik verilmesi gereken üç yatırımı” sorduk. Üyelerimiz, ilk sırada “şehir içi ulaşımı” gösterirken, İkinci ve üçüncü sırayı, “kentsel dönüşüm projeleri” ve “2. Çevreyolu” aldı. Anketimizde; Limanların geliştirilmesi/kapasite artırımı, ihtisas organize sanayi bölgeleri, tarımsal dönüşüm, İzmir körfez geçişi projesi ve dijital altyapı yatırımları da karşımıza çıktı. Geçen seneden farklı olarak şehir içi ulaşım konusunun üst sıraya yükseldiğini görüyoruz. “2024 yılında İzmir’de hangi sektörlerde yatırım potansiyeli bulunuyor?” sorusunda, geçen sene olduğu gibi enerji sektörü başı çekti. Enerjiyi, sağlık, turizm, gıda ve tarım, bilgi ve iletişim teknolojileri, lojistik ve ulaştırma ile inşaat ve gayrimenkul sektörleri takip etti. Bir önceki yıldan farklı olarak sağlık ve turizm sektörleri üst sıralarda yer aldı. Anket sonuçlarımızı dikkatlerinize sunarken, İzmir’in Bölge için önemli bir sinerji kaynağı olduğunun altını çizmek istiyorum. Kentin mevcut potansiyelini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Mevcut sorunların ve ihtiyaçların yanında, yakın gelecekte bizi bekleyen olası krizlerle mücadele için çözüm önerilerini bugünden devreye sokmamız tartışmasız çok önemli” dedi.