1 Aralık 2024’te bu yana yurt içi piyasalarda, döviz kuru ve faiz oranları ön planda. Dolar/TL kuru 34 lira yakınlarında işlem görürken, yatırımcılar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın alacağı kararları ve ekonomik büyüme beklentilerini yakından izliyor. Jeopolitik gelişmeler, borsa üzerinde de dalgalanmaları meydana getiriyor.
Yurt dışı tarafta ise ABD ve Avrupa piyasalarında, merkez bankalarının faiz politikaları ve enflasyon verileri piyasaların yönünü netleştiriyor.
Çin, ekonomik toparlanma sürecine yönelik adımlar atarken, petrol fiyatları küresel talep beklentilerine göre dalgalanıyor.
Altın ise dolar endeksinde görülen zayıflamayla değer kazanıyor. Yatırımcılar, merkez bankası politikalarını ve küresel ekonomik gelişmeleri yakından izliyor.
Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Soner Kuru, piyasaların odağında bulunan Suriyeli göçmenlerin dönüşü ve bölgenin tekrardan inşasıyla ilgili olarak kritik açıklamalarda bulundu.
Kuru, Türk şirketlerinin bu süreçten pozitif etki göreceğini öne sürerek, özellikle çimento, inşaat, demir-çelik, kablo ve altyapı sektörlerinde yeni pazar fırsatlarının doğacağını dile getirdi. Fakat, ilk iki gündeki fiyatlamaların, bölgeye yakınlık gibi lojistik faktörlerin göz önünde bulundurulmadan yapıldığını söyleyerek, “Özellikle inşaat sektöründe bölgeye yakın firmaların daha fazla fayda sağlaması bekleniyor. Bu konuda önümüzdeki dönemde daha seçici bir fiyatlama süreci başlayacak” dedi.
Piyasa genelindeki görülen hareketliliğe dair açıklamalarda bulunan Kuru, borsa tarafında olumlu bir senaryo yaşandığını, faiz indirimi ve açığa satış yasağının kalkmasının piyasalar üzerinde pozitif etkiler oluşturduğunu söyledi.
Borsa endeksinin 10.200 seviyelerinde konsolide olduğunu söyleyen Kuru, “10.000 seviyesinin altına gelme ihtimali zayıf, ancak 9.300-9.400 destek seviyeleri hala önemli. Temel unsurlar açısından büyük bir olumsuz gelişme yaşanmadığı sürece piyasanın yatay seyretmesi muhtemel görünüyor” dedi. Kuru, önümüzdeki hafta 1-2 hafta içerisinde fiyatlamaların daha stabil konuma gelmesini beklediğini de belirtti.
Soner Kuru, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve ABD Merkez Bankası (Fed) tarafından alınan kararların, küresel ekonominin geleceğine yön verdiğini belirtti.
Avrupa’da ekonomik faaliyetlerin giderek güçsüzleştiğini vurgulayan Kuru, “ECB’nin faiz indirimlerinin devam etmesini bekliyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı, enerji maliyetlerinin artışı ve ekonomik zorluklar ECB’nin faiz indirimine devam etmesine neden olacak. Avrupa’da enflasyon bir noktada kontrol altına alındı, ancak iktisadi faaliyetlerin duraklama aşamasına gelmesi, faiz indirimi sürecinin devamını gerektiriyor” şeklinde konuştu.
Amerika’da ise faiz indirimi sürecinin daha temkinli olacağına vurgu yapan Kuru, “Fed’in çekirdek kişisel tüketim harcamaları verisi son iki aydır yükseliş gösteriyor, bu da faiz indirimlerine ilişkin beklentileri daraltıyor. Ekonomik faaliyetlerde büyük bir sorun görünmüyor, ancak enflasyonun istenilen seviyeye inmemiş olması, Fed’in faiz indirimlerini beklenenden daha yavaş gerçekleştireceği anlamına geliyor. Ayrıca, Trump’ın görevine dönmesiyle, ekonomik politikaların daha enflasyonist olacağı öngörülüyor. Özellikle ek gümrük vergileri ile enflasyon etkisi artabilir” açıklamasında bulundu.
Kuru, piyasanın geçtiğimiz bir ay içinde 1 yıl vadeli faizlerin 3.50 seviyelerine düşeceğini fiyatladığını fakat şu anda 3.75 seviyelerine doğru bir yönelim olduğunu söyleyerek, Amerika’daki ekonomik görünümün karmaşıklaştığını ve faiz indirimi patikasının Avrupa’ya göre daha zayıf olacağını söyledi.
Soner Kuru, 2024 yılı itibarıyla altının en çok kazandıran enstrümanlar arasında olduğunu söyledi. Kuru, altının performansındaki en önemli etkenin merkez bankalarının faiz indirim süreçleri olduğuna dikkat çekti.
Özellikle Amerikan 10 yıllık tahvil faizlerindeki geri çekilme ile ons altın arasında genellikle ters bir ilişki bulunduğunu söyleyen Kuru, “Faiz indirimleri büyük ölçüde altın fiyatlarına yansıdı, ancak önümüzdeki dönemde faiz indirimlerine bir ara verilmesi altın üzerinde baskı oluşturabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Kuru, altının son dönemde jeopolitik risklerden de destek aldığını belirtti. Kuru, “Rusya-Ukrayna Savaşı ve Suriye’deki belirsizlik, ons altını yukarı yönde besledi. Ancak, Suriye’deki belirsizliğin kısa vadede çözülmesini bekliyoruz. Trump’ın Rusya-Ukrayna Savaşı’nı telefonla çözme vaadi de jeopolitik riskleri azaltabilir” dile getirerek, bu gelişmelerin altın fiyatlarını etkileyebileceğini vurguladı.
Altın fiyatlarının 2750-2600 dolar seviyelerinde bir süre daha hareket etmesini öngördüğünü söyleyen Kuru, “Aşağı yönlü sert bir geri çekilme beklemiyoruz, çünkü yukarı yönlü parametreler büyük ölçüde fiyatlandı ve tamamlandı” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 2024 yılında en çok konuştuğu konulardan biri, gıda sektörüyle ilgili skandallar oldu. Tarım ve…
yeni ilişkiler kurmak için kullanılan flört uygulamaları bir gencin hayatını mahvetti. Genç adamın tanıştığı kişi,…
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 287 milyon Euro’luk yatırımla hayata geçirdiği Fahrettin Altay ile Narlıdere’yi bağlayan Narlıdere…
İranlı ve yabancı uyruklu Hristiyanların apartman dairelerinde düzenlediği iddia edilen toplantılar, şehirde merak uyandırdı. Bu…
Geleneksel tarımsal üretimi desteklemek ve sürdürülebilir kırsal kalkınmayı sağlamak amacıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi, ipek böcekçiliğini…
Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ait modern ve hijyenik koşullarda vatandaşlara hizmet veren mezbaha tesislerinde 2014 Mart…