Büro Memur-sen sendikası İzmir şubesi bir basın toplantısı düzenleyerek üyelerinin haklarını korumak için önümüzde ki süreçte neler yapılacağını anlattı
Malumunuz olduğu üzere, kamuda uygulanacak tasarruf tedbirleri paketi
açıklandı. Açıklanan paket hakkında sendikalar olarak itirazlarımızı içeren
maddeleri zaman içerisinde sizlerle paylaştık.
Bugün burada bu toplantıyı düzenlememizin sebebi; tasarruf tedbirleri paketi,
yargı eliyle kamu çalışanlarının cebinden alınan kazanımlar, söz verildiği halde
hayata geçirilmeyen taleplerimizi değerlendirmek ve eylem takvimimizin ikinci
aşaması olan kitlesel basın açıklamasını gerçekleştirmek, dilekçe kampanyamızı
başlatmaktır.
Kamu görevlisi arkadaşlarımızın karşı karşıya kaldıkları onlarca çözüm
bekleyen problemlerden, çözümü kolay ve bunun için kamu idaresi tarafından
sözleri verilmiş, gecikmesi kangrene neden olabilecek, acil çözüm bekleyen,
kamu çalışanlarının tümünü ya da ekseriyetini etkileyen öncelikli başlıklarımızı
açıklıyoruz.
- 1. dereceye gelmiş devlet memurlarına 3600 Ek gösterge verilmesi,
- Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesinin
yeniden verilmesi, - Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması,
- Fahiş Kira artışları ve yaşanılan hayat pahalılığı karşısında devlet
memurlarına yapılacak Kira Yardımı, - Fazla Çalışma ile Resmi tatil ve Bayram günlerinde yapılan çalışmaların
karşılığının ödenmesi, - Tasarruf tedbirleri kapsamında iptal edilecek olan servis hizmetinin
devamının sağlanması,
Şeklindedir.
Sevgili arkadaşlar! - 3600 ek gösterge konusu ilk defa 6. Dönem Toplu Sözleşme’de karara
bağlanan, ilk olarak 4 meslek grubuyla sınırlı tutulan ve 7. Dönem toplu
sözleşmede “1. dereceye yükselmiş kamu görevlilerinin 3600 ek göstergeden
yararlanması hususunda yetkili Konfederasyon olarak Memur-Sen’le ortak
çalışma yapılması” şeklinde karara bağlanan ve Sayın Cumhurbaşkanımız
tarafından meydanlarda defaatle sözü verilen bir husustur.
- Dönem Toplu Sözleşmesinden 9 ay ve verilen sözlerden 1 Yıl geçmiş
olmasına rağmen halen her hangi bir çalışma yapılmamıştır.
- Toplu Sözleşme ikramiyesi, ilk toplu sözleşme yani 2012 Yılından itibaren
var olan HAK’tır. Cumhuriyet Halk Partisi tarafından “%2 sınırlaması” sebebiyle
AYM’ye başvurması neticesinde 2024 Mart ayında bir bütün olarak iptal
edilmiştir.
İptal sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanının “kamu görevlilerinin kazanılmış haklarını kimseye yedirmeyecekleri”
beyanları neticesinde en kısa zamanda çözüme kavuşması beklentimizken, ilk
torba yasada yer almadığını görmek derin bir hayal kırıklığına neden olmuştur.
Toplu Sözleşme İkramiyesinin geri verilmemesi, karşılığı 2024 Bütçesinde yer
alan 330 TL nin sendika üyesi her bir kamu görevlisinin cebinden çıkması
anlamına gelmektedir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından AYM kararının bir fırsat olarak
değerlendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin yöneticilerine hiç
yakışmamıştır. Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu
görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalıdır. - Kamuda Yardımcı Hizmetler Sınıfında yaklaşık olarak 110 bin devlet
memuru görev yapmaktadır. Bunların ekser çoğunluğu, bu hizmet sınıfındaki
işlerden daha çok Genel İdare Hizmetleri ve Teknik Hizmetler Sınıfının görev
alanına giren işlerde istihdam edilmektedir.
657 Sayılı Kanunun ilk hazırlandığı yıllarda YHS personeli tarafından yapılan
işler, halihazırda işçiler eliyle görülmektedir. Net olarak tanımlanmamış bu
görevlerin farklı statü ve ücret gruplarında yer alan kişiler tarafından yapılması
kaçınılmaz çatışmalara ve memnuniyetsizliğe neden olmaktadır.
YHS günümüz gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortadan kaldırılmalı ve
bu hizmet sınıfında görev yapan memurlar, eğitim durumları ve görev alanları
esas alınarak GİH ya da THS’na geçirilmelidir. - Bir türlü durdurulamayan hayat pahalılığı, var olan enflasyonist ortam
sonucunda oluşan fahiş kira fiyatları özellikle büyükşehirler ve kıyı kentlerinde
kamu görevlilerinin istihdam ve görevde tutulmasını zorlaştırmakta, buralarda
görev yapanlarında maaşlarının yarıdan fazlasının ev kirasına gitmesine neden
olmaktadır.
Bu nedenle, öncelikle Büyükşehirlerde görev yapan kamu personeline
Büyükşehir Tazminatı getirilmeli, müteakiben benzeri olumsuz ekonomik
koşulların görüldüğü diğer illere de Devlet memuru aylık katsayısına bağlanarak
Kira Tazminatı getirilmelidir. - 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda kamu görevlilerinin fazla
çalışma saat ücreti 10 TL olarak belirlenmiştir. Toplu Sözleşme kazanımlarıyla
bu tutar 50 TL ye çıkabilmektedir. En yüksek hali bile emeğin karşılığı olmaktan
çok uzaktır.
Sayın Cumhurbaşkamıza sunumu yapılan son vergi reformunda yer alan ve
Hazine ve Maliye Bakanlığının “vergi toplayıcılar” için ön gördüğü 280 TL/saat
fazla çalışma ücreti bu gerçeğin itirafı olması ve makul rakamın tespiti açısından
kıymetlidir. - Ayrıca, günün yirmidört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde vardiya
usulüyle çalışan 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, koruma ve güvenlik görevlisi
vb. Devlet memurlarının resmi tatil, idari izin ve bayram tatillerine denk gelen
çalışmaları normal çalışma olarak kabul edilmekte, bu çalışmalar karşılığı her
hangi bir ilave ücret ya da izin verilmemektedir.
Kamu ya da özel sektörde bu işi yapan işçi statüsünde ki kişiler, çalışma
mesailerine göre özellikle idari izin, resmi tatil ile dini bayram günlerinde
yaptıkları çalışmalar karşılığı, 1, 2 hatta 3 kat zamlı mesai ücreti almakta, devlet
memuru ve sözleşmeli olarak bu görevi ifa edenler ise, bu ve benzeri haklardan
faydalanamamaktadır.
Kamu görevlisi arkadaşlarımızın da, bu zamanlarda yaptıkları çalışmalar için
fazla çalışma olarak değerlendirilip farklı bir fazla çalışma ücreti ya da farklı bir
ilave izin verilmek suretiyle çalışmalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Hak, adalet ve demokrasi bilinciyle görevimiz; temsil ettiğimiz tüm kamu
görevlilerinin haklı taleplerinin sesi olmak için çalmadık kapı bırakmamak ve
yasaların tanımladığı görev, sorumluluk ve izinler çerçevesinde bugün itibarıyla
bu taleplerimiz için eylemlilik sürecini başlatıyoruz.
Daha önce de böyle bir süreci yaşadık; yollara, meydanlara indik ve
mücadelemiz sonrası kazandık. Şimdi yeniden ülke genelinde bir eylem takvimini
bugün itibarıyla başlatıyoruz. Bu eylem sürecini de siz değerli basın mensupları
aracılığıyla teşkilatımıza, kamu çalışanlarımıza ve kamuoyuna açıklıyoruz.
- AŞAMA: ÜLKE GENELİNDE ÇALIŞMA ORTAMLARINDA KOKART
TAKMA EYLEMİ (GERÇEKLEŞTİRDİK)
Geçtiğimiz hafta Tüm Türkiye genelinde Büro Hizmet kolunda bulunan 51
kurum ve kuruluşta 350 bin kamu çalışanı ile omuz omuza bir hafta boyunca
taleplerimizi içeren kokartları yakamızda taşıyacağımızı açıkladık ve bugüne
kadar da taşıdık.
2 VE 3. AŞAMA: KİTLESEL BASIN AÇIKLAMALARI, İMZA
KAMPANYASI:
Bu hafta eylemimiz ise ülke genelinde, bütün şubelerimizce
gerçekleştireceğimiz kitlesel basın açıklamalarımız ve taleplerimizi içeren imza
kampanyasını başlatmaktır.
- AŞAMA: YÜRÜME EYLEMİ
Belirlediğimiz tarihe kadar bu taleplerimizin gerçekleşmemesi halinde, yürüme
eylemi gerçekleştireceğiz.
3600 Ek gösterge talebimizi, 3 milyon 600 bin adım atarak Bolu’dan
Ankara’ya yürüyerek tekrar gündeme taşıyacağız.
YÜRÜDÜK, YİNE YÜRÜRÜZ.
YETER Kİ, KAMU GÖREVLİLERİNİN KAZANIMLARI GASP EDİLMESİN.
YETER Kİ, KAMU GÖREVLİLERİNİN HAKLI TALEPLERİ KAZANIMA
DÖNÜŞSÜN.
Elimizden alınan kazanımlarımız geri verilinceye, taleplerimiz kazanıma
dönüşene kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz.