CHP İzmir Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, Türkiye’de vergi adaletsizliğinin en temel nedenleri arasında gösterilen vergi ve istisnaların “bütçe açığıyla” yarışır hale geldiğini söyledi. Türeli, “2023 yılında bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar lira iken vazgeçilen vergiler 1 trilyon 477 milyar liradır, yani bu vergi harcamaları, istisna, muafiyetler olmasa Türkiye’de bütçe fazla verir” dedi. Türeli TBMM’de görüşmeleri süren vergi paketinin üçte ikisinin de kayıp olduğunu belirterek, “Kamuoyuna ilk yansıyan taslaktaki düzenlemelerin büyük bölümü tırpanlanmış. Biz de şimdi merak ediyoruz ve soruyoruz, bu vergi paketinin üçte ikisi nerede tırpanlandı, nerede kayboldu” ifadelerini kullandı.
TBMM’de görüşmeleri süren vergi paketine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türeli, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in milletvekillerine bilgi vermediğine dikkat çekti. Türeli şu ifadeleri kullandı:
“Bir vergi teklifi görüşüyoruz. Sonuç itibarıyla bunun sorumlusu kim? Bunu hazırlayan, bunun sorumlusu, bir anlamda sahibi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek. Ama Mehmet Şimşek her ne hikmetse görüşmelere katılmadı. Ama Sayın Şimşek, meslek odalarıyla, işveren örgütleriyle görüşüyor, yurt dışına gidip yatırımcılarla toplantılar yapıyor. Vergi vergi düzenlemeleri üzerine her gün açıklamalar yapıyor, sosyal medyada mesajlar paylaşıyor ama Sayın Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonunda vergi kanun teklifi görüşülürken gelmiyor. Kısacası programın inandırıcılığını sağlamak için Fizan’a bile giden Şimşek, iş milletvekillerine, milletin iradesine bilgi vermeye gelince kapı duvar oluyor. Yürüyerek kendi bakanlığına beş dakika mesafede olan Meclis’e gelmiyor.”
VERGİ PAKETİ KAYIP…
Son iki ayda Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının hazırladığı 104 sayfalık bir metnin elden ele dolaştığını belirten Türeli şöyle devam etti:
“Kamuoyunda tartışıldı fakat çok ilginçtir, önümüze gelen bu kanun teklifinde bu 104 sayfalık metnin sadece yaklaşık üçte 1’i var, üçte 2’si yok. Şimdi, burada iki soru sormak istiyorum. Bir: Bu metin neden kamuoyuna sızdırıldı? Çünkü burada şunu görüyoruz: Aslında bu Gelir İdaresi Başkanlığının bir hizmet içi çalışmasıydı ama sızdırıldı. Bu konuları kamuoyunda tartışmak için mi sızdırıldı, yoksa bir biçimde Hükûmet içinde bu vergiyle ilgili düzenlemelerle ilgili görüş ayrılıkları mı buna neden oldu, bunu bilmek isteriz.
İkinci olarak, bu metindeki vergi düzenlemelerinin büyük bir kısmı burada yok, çok az bir kısmı geldi. Hâlbuki bazı düzenlemelere biz muhalefet olarak yapıcı bir muhalefet anlayışımız çerçevesinde destek verirdik, ama dediğim gibi gelmedi. Sonuç itibarıyla ortaya çıkan vergi paketi tırpanlanmış bir paket. Şimdi soruyoruz, bu vergi paketinin üçte ikisi nerede tırpanlandı veya kayboldu?”
MUAFİYET VE İSTİSNALAR SÜREKLİ ARTIYOR…
Türkiye’deki vergi yapısının dolaylı vergilere dayalı olduğunu kaydeden Türeli şunları söyledi:
“Türkiye’deki vergi yapısı dolaylı vergilere dayalıdır. Harcamalar üzerinden alınan ÖTV, KDV gibi vergiler toplamın yüzde 65’i iken gelir ve servet üzerinden alınan dolaysız vergiler sadece yüzde 35’tir. Bazı yıllarda dolaylı vergilerin yüzde 68, yüzde 70’lere kadar çıktığını görüyoruz. Gelir ve servet unsurları üzerinden alınan dolaysız vergilerin de yüzde 87’si stopaj usulüyle kaynakta kesilen, çalışanlardan kesilen vergilerdir, beyanname usulüyle alınan vergiler sadece yüzde 13’tür; bu da aslında Türkiye’deki servetten bir verginin alınmadığının, sermaye kesimi üzerindeki verginin çok düşük olduğunun en tipik göstergesidir.
Vergi harcamaları, diğer bir ifadeyle istisna, muafiyet ve indirimler nedeniyle vazgeçilen vergilerin tutarı çok yüksek seviyelere ulaşmıştır. Bakın, 2023 yılında bütçe açığı 1 trilyon 375 milyar lira iken vazgeçilen vergiler 1 trilyon 477 milyar liradır yani bu vergi harcamaları, bir başka deyişle istisna, muafiyetler olmasa Türkiye’de bütçe fazla verir. 2024 yılında da bütçe açığı 2,6 trilyon olarak öngörülmüş, vergi harcamasının ise 2,2 trilyon olması öngörülmüştür ve çok ilginç olan AKP iktidarları döneminde vergi harcamalarının (istisna ve muafiyetler) yıllar itibarıyla artmasıdır. Nitekim 2006 yılında gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1’ini oluşturan vergi harcamaları 2019 yılında yüzde 4’e çıkmış, 2024’ten itibaren de yüzde 5’i geçmiştir. Bu gelen kanun teklifinde vergi harcamasındaki azalma ne kadar biliyor musunuz? Sadece 11,3 milyar lira yani binde 5 oranına tekabül ediyor. ‘Dağ fare doğurdu’ diye bunun için söylüyoruz, ne yazık ki ortada ciddi bir değişiklik yok.”