DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 15 Aralık günü İzmir’de gerçekleşecek kitlesel yürüyüş için İzmirlilere çağrıda bulundu. Asgari ücretin milyonları etkilediğine dikkat çeken Sarı, “Asgari ücret görüşmesi, toplu pazarlık görüşmesi olacaksa ve bir kişinin iki dudağı arasından bir karar çıkacaksa, masada değil sokakta olmak gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
DİSK Ege Bölge Temsilciliği, İzmir’de 15 Aralık günü DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katılımıyla düzenlenecek olan kitlesel yürüyüşü duyurmak için bugün basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasını okuyan Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “2-3 aydır bütün bölgelerde ‘Gelirde adalet, vergide adalet’ yürüyüşleri başladı. Aralık ayına geldiğimizde İstanbul’dan Ankara’ya konfederasyonumuzun ‘Gelirde ve vergide adalet’ adı altında bir haftalık yürüyüşü oldu. Aralık ayına geldiğimizde asgari ücretin verilen sürecinin hükümet, işveren ve masaya oturan sendikacılarla bir pazarlık söz konusu olduğunu biliyoruz. O yüzden biz 7 bölgede 7 büyük yürüyüş adı altında asgari ücretle, zamlarla, enflasyonla, emeklerin sorunlarıyla ilgili eylem ve etkinlik düzenleme kararları aldık” ifadelerine yer verdi.
“SOKAKLARA DÖKÜLECEĞİZ”
15 Aralık’ta saat 13.00’da Basmane Meydanı’nda yarım gün iş bırakarak İzmir’deki büyük yürüyüşü gerçekleştireceklerini duyuran Memiş Sarı, ” Bu yürüyüşte başta gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşama bir ücret talebiyle alanlarda ve sokaklarda olacağız. Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, müzakere mutlaka önemli. Asgari ücret görüşmeleri, toplu sözleşme görüşmelerine dönüşmediği sürece bu müzakerelerin de havada kalacağını hepimiz bilmekteyiz. Bunun örneği geçtiğimiz yıllarda gördük. İktidarın asgari ücreti bir defaya mahsus zam yapacağını ifade etmesi bizi tekrar sokaklara döktü” diye konuştu.
“MİLYONLARIN MESELESİ”
Yüksek enflasyon karşısında alım gücünün hızla erdiğine dikkat çeken Sarı, “Adaletsiz vergilerle ekmeğimiz küçülüyor. Bu şartlar altında 2024 asgari ücreti belirlenecek. Konfederasyonumuz DİSK masada olmamasına rağmen yıllardır insanca yaşanabilir bir ücret için, gelirde adalet için, vergide adalet için mücadele ediyor. Asgari ücret sadece asgari ücret alanların meselesi değildir. Asgari ücret işçi sınıfının meselesidir, milyonların meselesidir. Asgari ücret memleket meselesidir. Çünkü asgari ücret tüm diğer ücretleri etkilemektedir. İşsizlik Sigortasından, kıdem tazminatına kadar birçok hakkımız asgari ücretten etkilenmektedir. Türkiye’de ücretler insanca yaşamaya yetmemektedir. Açlık sınırı 14 bin, yoksulluk sınırı ise 46 bin liradır. Asgari ücret ise açlık sınırının bile altında kalmaktadır. Türkiye’de asgari ücret sembolik bir ücret değildir. İşçilerin yarıdan fazlası asgari civarında bir ücretle yaşamaktadır. Bu hak değildir, bu adalet değildir. Biz “Gelirde adalet” istiyoruz. Biz “vergide adalet” istiyoruz. Biz “insanca yaşanabilir ücret” istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
TALEPLER SIRALANDI
Atılması gereken adımları sıralayan Memiş Sarı, “Ülkemizde asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği unutulmamalıdır. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller ve barajlar kaldırılmalı, toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. Gerçek dışı resmi enflasyona göre, hiçbir zaman tutmayan enflasyon hedefine göre ücret artışları kabul edilemez. Bizler çalışıyoruz, bizler üretiyoruz, Türkiye büyüyorsa hakkımızı istiyoruz. Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında yılda dört kez belirlenmelidir. Bir evde iki kişi çalıştığında gelirleri yoksulluk sınırını aşmalıdır. Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde, işçinin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir ücret olmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10’a düşürülmelidir. Vergi dilimleri artırılmalıdır. İşçilerin yıl içerisinde sanki zengin olmuşlar gibi bir üst vergi dilimine girmeleri kabul edilemez” dedi.
TBMM’YE ÇAĞRI: TEKLİFİ GEÇİRİN
DİSK’in TBMM’ye sunduğu vergide adalet kanun teklifinin tüm partilerin oy birliğiyle meclisten geçmesi gerektiğini vurgulayan Sarı, ” En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir. Özel sektördeki işçilerle kamu işçileri arasında ayrım yapmak Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır” ifadelerine yer verdi.
MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELE OLMALI
TÜRK-İŞ’e çağrıda bulunan Memiş Sarı, “Müzakere olmalı ama müzakere bir toplu sözleşme sürecinde olur. Asgari ücret görüşmesi, toplu pazarlık görüşmesi olacaksa ve bir kişinin iki dudağı arasından bir karar çıkacaksa, masada değil sokakta olmak gerektiğini ifade ediyoruz. Bizim asgari ücret alan üyelerimiz yok. Üyelerimizin hepsi asgari ücretin iki katı ya da iki buçuk katı ücret alıyor. Ama asgari ücret bütün her kalemi belirliyor. Asgari ücret kıdem tazminatı, yaşama, insan yaşam koşullarının belirlediği için direnişin sokakta olduğunu, sokakta mücadeleyle kazanılacağını ifade ediyoruz. Sendikalı, sendikasız, işçi, işveren, iş arayan, işsiz dahil olmak üzere tüm herkesin yürüyüşüme katkı sunmasını bekliyoruz” diye konuştu.
YILDA 4 DEFA!
Asgari ücretin henüz işçinin cebine girmeden eridiğine dikkat çeken Sarı, “Şubat ayına gelmeden asgari ücret yüzde 30 eriyor. Açıklanan ücret maske veriyor. O yüzden bir asgari ücretlenme belirlemiyoruz. ‘İnsanca yaşayacak bir ücret’ diyoruz bunun altına. Yılda bir defa değil dört defa asgari ücret belirlenmek için komisyonun toplanması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.