Global ekonomi ve Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve gelecek perspektifinin ele alındığı Ekonomi
Değerlendirme Toplantısı, Garanti BBVA Yatırım Baş Ekonomisti Nihan Ziya Erdem ve Yatırım Danışmanlığı Birim Müdürü Özgür Yurtdaşseven’in katılımıyla EGİAD Dernek Merkezinde gerçekleşti.
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EGİAD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kaan Özhelvacı, Dünya ve ülkemiz ekonomisindeki önemli gelişmelerin değerlendirildiği toplantının, ekonominin gelecek vizyonuna iş dünyası için önemli katkılar koyacağını ifade etti.
Son yıllarda, Dünya’nın ve insanlığın büyük dönüşümler geçirdiğini vurgulayan Özhelvacı, “Covid-19 pandemisi,
hemen ardından gelen küresel ekonomik kriz, tedarik zincirlerinde aksaklıklara, enerji fiyatlarında dalgalanmalara ve
uluslararası ticarette belirsizliklere yol açtı. Bu durum, korumacılık eğilimlerinin güçlenmesine neden oldu. Ardından
ülkemizde yaşanan deprem felaketi de hem manevi olarak bizlere ciddi yaralar açtı; hem de maddi olarak ülke
ekonomisinde büyük maliyelere neden oldu.” dedi.
Daha geniş perspektiften bakıldığında, 15-20 yılda üretim ve ticaretin ağırlık merkezinin Batı'dan Doğu'ya kaymaya
devam ettiğini hatırlatan Özhelvacı, “Çin ve Hindistan gibi ülkeler, küresel ekonomideki rollerini giderek
güçlendiriyor. Bu değişim, dünya ekonomisinin dengelerini yeniden şekillendiriyor ve bu süreç stratejik konumumuzu
avantaja çevirmek için çaba göstermemiz gerektiğini bizlere söylüyor. 2024 yılının ilk yarısını tamamlarken, dünya
ekonomisi aynı zamanda jeopolitik belirsizliklerden de etkilenmektedir. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, başta
Avrupa olmak üzere tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Orta Doğu'da İsrail ile Hamas arasında süren çatışmalar
büyük insani felaketlere neden oluyor ve bu savaşın bölgeye yayılma riski her geçen gün artıyor. Ayrıca, ABD ile Çin
arasındaki ekonomik rekabet giderek yoğunlaşıyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde gelen veriler, küresel ticarette hafif bir
artış olduğunu gösteriyor. ABD Doları'nın değer kaybetmesi, küresel ticareti destekliyor. Çevresel ve sürdürülebilir
ürünlere olan talep artışı dikkat çekiyor. Ancak jeopolitik riskler, deniz taşımacılığında yaşanan sorunlar ve artan
kamu borçları gibi faktörler, küresel ticareti olumsuz etkileyebilir.” diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin dünya ekonomisindeki bu belirsizlik ortamından etkilendiğini vurgulayan Özhelvacı büyüme
rakamlarını da paylaşarak, “2022 yılını %5,5 büyüme ile kapatan Türkiye ekonomisi, 2023 yılında %4,5 oranında
büyüme kaydetti. İşsizlik oranımız %9,4 seviyesinde. Yıllık enflasyon %68,50 düzeyinde. 2024 yılı Ocak ayında cari
işlemler dengesi 2,56 milyar dolar açık verdi. Ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomisinin yaklaşık %1'ini oluşturuyor ve
cari fiyatlara göre dünyanın 19. ekonomisi konumunda. Satın alma gücü paritesine göre ise dünyanın en büyük 11.
ekonomisiyiz. Kişi başına düşen milli gelir ise 13.110 dolar seviyesinde. Ancak yüksek enflasyon ve kur baskısı,
firmalarımızın rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Bu durum, üretim maliyetlerini artırarak karar alma süreçlerimizde
belirsizlikler yaratıyor. Ayrıca yüksek faiz oranları, iş dünyası olarak finansmana erişimimizi zorlaştırıyor ve kredi
faizlerinin yüksek olması, işletmelerimizin büyümesini engelliyor. Bu nedenle, katma değerli üretime ve ihracata
yönelik desteklerin ve teşviklerin artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Üretim ekonomisinin desteklenmesi ve orta-
uzun vadede enflasyonla mücadelenin sağlanması, iş insanları olarak başlıca beklentilerimiz arasında yer alıyor. Yeni
yatırımlar için uygun maliyetli uzun vadeli kredi desteklerinin artırılması ve ihracata yönelik finansman imkanlarının
iyileştirilmesi önem taşıyor.” dedi.
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız bu dönemde, bu krizlerin getirdiği riskleri iyi yönetmeli ve fırsatları
akılcı politikalarla değerlendirmeliyiz” diyen Özhelvacı, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Dijital dönüşümün bu kadar
yoğun konuşulduğu bu günlerde teknoloji yatırımlarına ağırlık vermeli, gençlerimizi bu yönde eğitmeli ve
şirketlerimizin dijitalleşme, yapay zeka, makine öğrenmesi, veri işleme gibi konularda geliştirilmesini teşvik etmeliyiz.
Türkiye, yeşil ve dijital dönüşümle birlikte toplumsal dönüşümü de gerçekleştirerek büyük bir sıçrama yapma
potansiyeline sahiptir. Bu kapasitemizi kullanarak dünyadaki değişim hızını yakalamalıyız.”
Garanti BBVA Yatırım Baş Ekonomisti Nihan Ziya Erdem ve Yatırım Danışmanlığı Birim Müdürü Özgür Yurtdaşseven’in
katıldığı toplantıda genel ekonomik göstergeler analiz edildi. Ayrıca portföy yatırımları, mevduat, fonlar, borsa gibi
yatırım enstrümanlarında Türkiye'nin dünyadaki durumu ve mevcut yapısı değerlendirildi.