Genel Başkan yardımcısı Yankı Bağcıoğlu tarafından yapılan açıklamada, sürecin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’ni itibarsızlaştırma çabalarının yeni bir halkası olduğu ve özünde ülkemizin savunma gücünü, ordumuzun itibarını ve Atatürk ilke ve İnkılaplarına dayalı devlet yapımızı hedef aldığı iddia edildi.
TSK’YA YÖNELİK YENİ BİR OPERASYON
Disiplin sürecine gerekçe gösterilen iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğunu belirttiği açıklamasında Yankı Bağcıoğlu; “Teğmenlere yönelik disiplin süreci, TSK’ya yönelik yeni bir operasyondur. TSK’nın en temel değerlerine yönelik sistematik itibarsızlaştırma çabalarını büyük bir endişe ile takip ediyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını yemin töreninde açıkça dile getiren genç teğmenlere yönelik başlatılan disiplin süreçleri, bu çabaların yeni ve tehlikeli bir halkasını oluşturmuştur. Bu tür girişimler, sadece bireyleri hedef alıyor gibi görünse de, özünde ülkemizin savunma gücünü, ordumuzun itibarını ve Atatürk ilke ve inkılaplarına dayalı devlet yapımızı hedef almaktadır. Okunan metin, 1995-2023 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yemin metni olarak okunmuş ve 2023 yılında sebepsiz yere yönergeden çıkarılmıştır. Bu metni okuyan teğmenlere yönelik herhangi bir yazılı emir ya da yasaklama tebligatı yapılmamıştır. Metin, resmi tören bittikten ve devlet protokolü ayrıldıktan sonra, hizmet ve mesai saatleri dışında okunmuştur. Ne metinde ne de yapılan eylemde bir suç unsuru vardır. Metin, Atatürk ilkelerine ve anayasal değerlere bağlılığı ifade etmektedir. Soruyoruz: bu metinde ağır suç ve disiplinsizlik teşkil edecek fiil ve davranış nedir? Türk milletinin vicdanı bu sorulara yanıt beklemektedir.”
“Mustafa Kemal Atatürk, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önderi, Cumhuriyetimizin kurucusudur. Onun ilkelerine bağlılık, bu ülkenin savunmasında görev alacak her bir askerin taşıması gereken asli bir değerdir. Genç teğmenlerimizin Atatürk’e olan bağlılıklarını dile getirmeleri, bir disiplin suçu değil, bir vatanseverlik nişanıdır.. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine ve milletimizin ortak vicdanına yapılmış bir saldırıdır”.
“Daha önce kumpas davalarında gördüğümüz gibi, bu tür süreçler adaletin değil, siyasi hesap çabalarının hesabıdır. Bugün teğmenlerimizi hedef alan bu zihniyet, yarın ordumuzun tüm mensuplarını ve kurumsal yapısını tehdit eder hale gelecektir. Atatürk’ün kurduğu bir ordunun mensuplarını, sadece Atatürk’e olan sadakatlerini dile getirdikleri için hedef almak, bu ülkenin temel değerlerine ve güvenliğine açık bir tehdittir.”
“Bu mesele, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği meselesidir. CHP olarak, TSK’yı hedef alan her türlü çabanın karşısında durmaya Cumhuriyetimizi, ordumuzu ve Atatürk’ün mirasını savunmaya devam edeceğiz.” Dedi.