Işınsu Kestelli İTB nisan ayı meclis toplantısında Tespit, temenni ve dileklerinden bahsetti , yeni seçilen belediye başkanlarına başarılar dileyen Kestelli yerel yöneticilere her zaman işbirliğine hazır olduklarını belirtti ve önümüzde ki günler de Türkiye’nin zor günlerden geçeceği, bunlar için de acil önlemlere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti
Ekonomide zor bir dönemin en yakıcı zamanlarını yaşıyoruz.
Yüksek enflasyon sürecinden çıkışın, tahminlerden daha uzun ve sancılı
olacağı artık aşikâr.
Dünyanın gelişmiş ekonomileri bile, pandemiden sonra yaşanan yüksek
enflasyon ile mücadelede yeni yeni başarının kapısına gelebildiler.
Bu zor süreçte ekonomi yönetiminden en büyük beklentimiz, üretim ve
rekabet gücümüzü artıracak ama aynı zamanda toplumsal dengeyi
sağlayacak, kimseyi geride bırakmayacak adımlar atması.
Parasal önlemler dönemini geride bırakıp yapısal reformları hızla
devreye almamız gerektiğini bir kez daha belirtmek istiyorum.
KENTSEL DÖNÜŞÜM ÖNCELİKLİ SORUN
Ülkemizde son yılların en önemli gündemlerinden birisi kentsel dönüşüm.
Seçim öncesi misafir ettiğimiz tüm belediye başkan adaylarının ve
siyasetçilerin gündeminde de bu konu vardı.
Deprem riskinin bu kadar yüksek olduğu ülkemizde şüphesiz ki
şehirlerimizi dirençli hale getirmek temel önceliklerimizden birisi olmalı.
Ancak burada göz ardı edilen bir konuyu vurgulamakta büyük fayda
olduğunu düşünüyorum.
Deprem riskini bütün coğrafyamız yaşamasına rağmen, kimse kırsal
dönüşümden bahsetmiyor.
Adeta fay hatları sadece kent merkezlerinden geçiyor gibi bir durum söz
konusu.
Nüfus yoğunluğu ve ekonomik faaliyetlerin çok önemli bölümünün
şehirlerimizde olduğu bir gerçek ama köylerimizin de dönüşüme ihtiyacı
var.
Kırsaldaki dönüşümü sadece konutların depreme dirençli hale getirilmesi
olarak da görmemeliyiz.
Altyapının düzeltilmesi, ulaşım imkanlarının ve sosyal imkanların
artırılmasıyla birlikte bütüncül bir kırsal dönüşümü planlamalıyız.
Üstelik, kentsel dönüşümü zorlaştıran rant sorunlarının ve hukuki
zorlukların hemen hiçbirisinin kırsal dönüşümde yaşanmayacak olması
da vurgu yapmak istediğim önemli bir konu.
Dolayısıyla hemen başlamak ve hızlı bir şekilde ilerlemek mümkün
olacaktır.
Kırsalda yapılacak bir dönüşümün sadece depremdeki hasar riskini
azaltmaya değil, kent merkezlerine göçün azaltılarak şehirleşme
baskısının neden olduğu sorunların bir nebze de olsa giderilmesi ile
orta/uzun dönemde ekonomik, sosyal ve kültürel birçok alana katkı
sağlayacağını da göz önüne almalıyız.
Bu dönüşümün tarımsal faaliyetlerin geliştirilmesine de dolaylı olarak
olumlu yansıyacağını söyleyebiliriz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay’dan ricamız, çok
fazla gündeme gelmeyen bu konuyu kentimizin gündemine alarak
ülkemize de öncülük etmesidir.
ELÜS SİSTEMİN DE ARACILIK FİRMALARINA İHTİYAÇ VAR
Sizlerin de bildiği gibi ülkemizde stoklanabilir tarımsal ürünler için lisanslı
depoculuk sistemi özellikle son 10 yılda önemli bir gelişme gösterdi.
Kuruluş izni almış lisanslı depoların kapasitesi 19 milyon tona, bunların
içerisinden faaliyet izni almış depoların kapasitesi 10 milyon tona ulaşmış
durumda.
Ayrıca yedi milyon ton için de kuruluş izni başvurusu yapmış lisanslı
depo bulunuyor.
Özetle, bugün geldiğimiz noktada ülkemizde yüzde 40’ı faaliyete geçmiş
toplam 26 milyon tonluk lisanslı depo yatırımı olduğunu söyleyebiliriz.
Lisanslı depolara teslim edilen ürünler için oluşturulan Elektronik Ürün
Senetlerinin ticareti ise 2019 yılından bu yana Türkiye Ürün İhtisas
Borsası’nda gerçekleştiriliyor.
Mevcut sistemde ürünü teslim eden üreticiler ve alıcılar, TÜRİB’e,
aralarında Borsamızın da yer aldığı acente olarak görev yapan Ticaret
Borsaları tarafından kaydediliyor.
Alım satım emirleri ise mudiler tarafından doğrudan TÜRİB’e
gönderiliyordu.
ELÜS sisteminde aracı kurumların bulunmaması işlem derinliğinin ve
rekabetçiliğin artmasına engel teşkil ettiğini söyleyebiliriz.
Bu yıldan itibaren finans piyasalarında olduğu gibi ELÜS işlemlerine
aracılık edecek aracı kurumlar da sisteme dahil edilecek.
Kısaca ÜPAK olarak adlandırılan Ürün Piyasası Aracı Kurumları mevcut
durumda sermayesinin en az yüzde 50’si Ticaret Borsalarına ait olmak
üzere kurulabilecek.
ELÜS işlemleri ile ilgili yeni dönem için bazı temel ve ortak hizmetleri
yerine getirecek Borsamızın da ortakları arasında yer aldığı Merkezi
Ürün Piyasası Aracı Kurumu Ankara’da kurulmuştu.
Şimdi de ulusal olarak hizmet verecek olmalarına rağmen bölgesel
ÜPAK olarak adlandırılan aracı kurumlar Ticaret Borsalarımız
ortaklığında kuruluyor.
Kurulan ve kuruluş çalışmaları devam eden olmak üzere altı ÜPAK
şirketi bulunuyor.
Bu kapsamda, 22 ortağı arasında Borsamızın da yer aldığı ElüsMarket
Ürün Piyasası Aracı Kurumu A.Ş.’yi dün itibariyle İzmir merkezli olarak
kurmuş bulunuyoruz.
Diğer ÜPAK’lardan farklı olarak ElüsMarket şirketimizde, 21 Ticaret
Borsası ile birlikte İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. de sermaye ortağı
olarak yer alıyor.
Şirketimizin kurumsal yapılanmasını çok kısa bir sürede tamamlayarak
aracılık faaliyetlerine başlayacağız.
ELÜS işlemlerindeki yeni dönemle birlikte ürünlerin doğrudan alıcı ve
satıcılarının yanı sıra;
Tarım ürünleri ticareti ile uğraşan, hemen hepsi Borsalarımızın
üyeleri olan tüccarlarımız,
Finans piyasalarında alternatif yatırım aracı arayışında olan
bireysel yatırımcıları,
Tarımsal ürünlerinden oluşan yatırım fonlarını oluşturabilecek
finans sektörü temsilcileri de ELÜS piyasalarında çok daha kolay
yer alabilecekler.
Hem Borsamız üyelerine hem de potansiyel yatırımcılara yeni alım satım
süreçleri konusunda eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımızı önümüzdeki
günlerde hızlandırıyor olacağız.
İzmir Ticaret Borsası olarak mevzuatların hazırlanması, sistemlerin
kurgulanması ve depo yatırımları olmak üzere her aşamasında aktif
olarak yer aldığımız lisanslı depoculuk ve ürün borsacılığı sistemindeki
yeni dönemin ve ElüsMarket şirketimizin tarım sektörümüze ve ülkemize
hayırlı olmasını temenni ediyorum.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KALİTE VE REKOLTEYİ ETKİLİYOR
Küresel iklim değişikliğinin tarım sektörüne etkilerini mümkün olan her
ortamda dile getirmeye çalışıyoruz.
İklim değişikliği tarımsal üretimi sadece ürün deseni, rekolte ve verimlilik
olarak değil, aynı zamanda ürün kalitesi açısından da etkiliyor.
Farklı ürünlerde buna hepimiz şahit oluyoruz.
Bu etkilerin ölçülmesi alınabilecek önlemler açısından büyük önem
taşıyor.
Bu amaçla; bizde, iklim ve pamuk lif kalite parametreleri arasındaki
ilişkiyi ölçmek amacıyla Borsamız desteğinde İZLADAŞ şirketimiz ve Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Borsamız iş birliğinde bir proje
başlamıştık.
Geçtiğimiz aylarda tamamlanan “İklim Değişkenliği ve Bölgesel
Farklılıkların Pamuk Lifi Kalitesi Üzerindeki Etkisinin Değerlendirilmesi:
Türkiye’nin Başlıca Pamuk Üretim Bölgelerinin Karşılaştırmalı Analizi”
isimli projemizde önemli tespitlerimiz olduğunu söyleyebilirim.
Proje sonuçlarına göre; sıcaklık ve nem gibi çevresel faktörlerin elyaf
kalitesi özelliklerinde önemli farklılıklara neden olduğu görülmüştür.
Çalışma sonuçları 20-22 Mart 2024 tarihinde Almanya’da gerçekleştirilen
- Bremen Uluslararası Pamuk Konferansında online olarak
sunulmuştur.
Başarılı şekilde tamamlanan projemizde görev alan Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Özgür
Tatar, Dr. Deniz İştipliler ve Dr. Uğur Çakaloğlulları’na, İZLADAŞ Genel
Müdürümüz Dr. Müge Ekizoğlu’na ve İZLADAŞ teknik ekibimize teşekkür
ediyorum.
Yarın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü.
Ülkemizin büyümesi ve kalkınmasına alın teri ve emeği ile katkı koyan
tüm emekçilerimizin bayramını kutluyorum.
Tüm toplum kesimlerimiz gibi emekçilerimizin de refah içerisinde
yaşayacağı bir ekonomik gelişmeyi ülkemizin en kısa sürede ulaşmasını
temenni ediyorum.
Önümüzdeki günlerde ülke olarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve
Spor Bayramı’nı da büyük coşku ile kutlayacağız.
Gençlerimize olan inancımız tam, onların daha iyi koşullarda eğitim
alması, fırsat eşitliğine sahip olmaları ve demokratik koşullarda
yetişmeleri bizler için çok önemli.
Genç nüfusumuz bizim en kıymetli hazinelerimizden birisi.
Bu nedenle her ne yaparsak yapalım, hangi alanda faaliyet gösteriyorsak
gösterelim aklımızın bir köşesinde hep gençlere emanet edecek bir iz
bırakma çabamızdan lütfen vazgeçmeyelim.
Bu vesile ile 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını en iyi dileklerimle
kutluyor, sizleri saygılarımla selamlıyorum.