Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İZMİR İŞ DÜNYASI’NDAN ANKARA ÇIKARMASI

İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası’ndan oluşan
46 kişilik İzmir İş Dünyası Ankara çıkarması yaptı.

İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret

İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Borsası’ndan oluşan
46 kişilik İzmir İş Dünyası Heyeti, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile
Ankara’da bir araya geldi. AK Parti İzmir Milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Eyyüp
Kadir İnan’ın da bulunduğu görüşmede; sanayi, ticaret ve tarım sektörlerine ilişkin
değerlendirmelerde bulunulurken, İzmir’deki organize sanayi bölgeleri ve serbest
bölgelerin konuları aktarıldı. Sektörel konularla ilgili dosyaların da sunulduğu
ziyarette, çözüm önerileri değerlendirildi.


“İzmir, Türkiye için Önemli Bir Kent”
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen görüşmede Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Cevdet Yılmaz, 2025 yılının sonlarına doğru enflasyondan bugünkü kadar
bahsedilmeyeceğini dile getirirken, tek haneli rakamlara inene kadar mücadeleyi
kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladı. İzmir ekonomisine dair düşüncelerini heyetle
paylaşan Yılmaz, “Farklı projelerle İzmir’in yanında olacağız. Şuna inanıyorum, İzmir
potansiyeli en yüksek şehirlerimizden biri. Sadece Ege Bölgesi için değil tüm
Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlayacak bir şehrimiz. Katma değeri yüksek, yüksek
gelirli bir ülke hedefimize büyük katkılar sunacak bir ilimiz. Biz de İzmir’in her zaman
yanında olacağız” dedi.


Görüşmede söz alan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Özgener, 2024 yılının enflasyonla mücadelede yol kat edilen bir yıl olduğunun altını
çizdi. Özgener, “Talep yoluyla ve kur politikası ile enflasyonun düşürülmesinin reel
sektör açısından sonuçlar doğurduğunu yakından deneyimliyoruz. Kısa dönemde bu
politikaların, enflasyonun kontrol altına alınabilmesi için gerekli olduğunu anlıyoruz.
Enflasyonu düşürme önceliği ile çalışan Merkez Bankası’nın son dönemde kararlılıkla
ve istikrarla yürüttüğü para politikalarının; maliye, ücret politikaları ve yapısal
reformlarla desteklenmesinin piyasada güveni pekiştireceği ve reel sektör
maliyetlerini azaltacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.

İZMİR İŞ DÜNYASI’NDAN ANKARA ÇIKARMASI


Özgener’den Fahiş Fiyat Vurgusu
Fahiş fiyat konusunun iş dünyasını en çok rahatsız eden konuların başında geldiğini
ifade eden Özgener, “Hiç şüphesiz içinde bulunduğumuz olumsuz koşullarda
fırsatçılık yaparak yapay fiyat artışları ile enflasyonu körükleyenler var. Ancak, onları
çok ciddi maliyet baskısı içinde üretim ve ticaret yaparak ayakta kalmaya çalışan
sanayici, tüccar ve esnaftan ayırmamız gerekiyor” dedi.
İzmir özelindeki konulara da değinen Özgener, “İzmir Kemalpaşa Lojistik Merkezi ile
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri projelerimize destekleriniz için bir
kez daha teşekkürlerimizi arz ediyorum. Tarıma Dayalı Organize Bölgeler ile ilgili
süreçler devam ediyor. Kemalpaşa Lojistik Merkeziyle ilgili imar planı askı süresi

sona ermiş, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından askıya
çıkarılan planlara itiraz gelmemiş ve planlar onaylanmıştır. İlk etapta 954 bin 755
metrekare büyüklüğündeki imar planlı alana ilişkin imar uygulaması, parselasyon
planı ve harita tus dosyalarının hazırlanması ve onaylatılması işleri ihalesi
tamamlanmış ve çalışmalar başlamıştır. Üç ay içerisinde temel atılmasını ve 2025 yılı
sonunda da faaliyete geçmeyi planlıyoruz” dedi.


İzmir ekonomisi ve sanayisine ilişkin görüşlerini aktaran Ege Bölgesi Sanayi Odası
(EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, “Enflasyonla mücadeleye
odaklanılan 2024 yılı, herkes açısından zorlu geçti. Ancak, tüm veriler de gösterdi ki,
en çok hasarı alan biz sanayicilerdik. Ve 2024, bizim için zararla kapattığımız kayıp
bir yıl oldu. 2025 yılının ilk 6 ayının da, bu şekilde geçeceği düşüncesindeyiz” dedi.


Yorgancılar: “Rekabet Gücümüz Azalıyor”
Ülkemizde sanayi altyapısının kolay kurulmadığını ifade eden Yorgancılar, “Bugün
262 milyar dolar ihracatın bileşenleri, ürettiğimiz sanayi ürünleridir. İmalat sanayi,
ekonominin de, büyümenin de en önemli itici gücüdür. Açıklanan yüzde 44,3
enflasyona karşılık, kurların sadece yüzde 18 oranında artışı, firmalarımızın
katlandığı maliyeti olağandışı artırdı. Müşteri kaybetmemek uğruna da; ya maliyetine,
ya da maliyetinin çok altında fiyatlandırmaya razı olunuyor. Üyelerimize yapmış
olduğumuz bir ankette firmaların yaklaşık yüzde 70’i döviz kurunun mevcut
seviyelerinden olumsuz etkilendiğini, yüzde 21’i ise kısmen olumsuz etkilendiğini
belirtmiştir. Üyelerimiz, ihracatçılar için özel kur talep etmektedir. Mevcut döviz kurları
ile maliyeti yüksek Türk Lirası ihracatçımızın rekabet gücünü gün geçtikçe eritiyor”
diye konuştu.


Sanayicinin tek başına rekabet gücünü artırması, katma değerli üretime geçmesinin
zor olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “Rekabet gücü gün geçtikçe eriyen ihracatçı
üyelerimiz için özel kur uygulanmasını önemsiyoruz. İhracatta rekabet gücümüzü
etkileyen bir diğer konu, yüksek katma değerli üretime geçiştir. Sanayicinin
finansmana erişiminin kolaylaşması hayati önem taşıyor. Bugün rakiplerimiz yüzde 3-
yüzde 8 arasında faiz oranı ile uzun vadeli kredi kullanabilirken, yerli üreticimize
yansıyan oran yüzde 50’lerde. Maliyetlerimiz çok yüksek. Teşvik ve desteklerin
çeşitlenerek artmasını çok önemsiyoruz.

Üretim sahasında çalışacak ara eleman sıkıntımız artarak devam ediyor. Nitelikli eğitim ve özellikle mesleki eğitime odaklanarak, bilim ve teknolojik dönüşme uyumlanacak hızlı bir eğitim modeline
ihtiyacımız var. Yerli üretimi olan ürünlerde, Çin ürünlerine karşı ciddi haksız rekabet
söz konusu. Sanayi, geri dönüşü oldukça uzun bir yatırımdır. Küresel ekonomideki
riskleri de dikkate alarak, konuları alt alta koyduğumuzda, sanayiciliği teşvik etmeye
olanak tanımamız gerekiyor. Sanayideki dönüşümün bir parçası olabilmek için
stratejik bir sanayi politikasının planlı bir şekilde uygulanmasına ihtiyacımız var. Her
zaman ifade ettiğimiz, “üretim yoksa kalkınmak hayaldir” mottomuz paralelinde,
üretim olmadan, sürdürülebilir istihdam ve ihracatın çok güç olduğu gerçektir.” dedi.
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise Türkiye
ekonomisinde bir dengeleme ve dönüşüm sürecinden geçildiğini söyledi. Kestelli, “Bu

sürecin en önemli yol haritası eylül ayında açıklanan Orta Vadeli Program. 2024 yılını
tamamladığımız bu günlerde enflasyon, istihdam, ihracat gibi temel makroekonomik
verilerde hedeflerin büyük oranda gerçekleştiğini görüyoruz. Son dönemde alınan
kararlar ile programa uyum konusundaki kararlılığın teyit edildiğini söyleyebiliriz. Her
ne kadar ekonomide iyileşme söz konusu olsa da halkımızın geçim sıkıntısı yaşadığı,
iş dünyamızın ise uluslararası rekabette zor bir dönemden geçtiği ülkemizin mevcut
gerçeği. Orta Vadeli Programı kararlı bir şekilde uygulamaya devam edersek tüm bu
zorlukların üstesinden geleceğimize, tekrar etkin bir büyüme trendine gireceğimize
inanıyoruz. Bizler de bu süreçte üretmeye devam ederek, programa elimizden gelen
katkıyı sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Kestelli: ‘Tarımda Yaşanan Sorunlar Teknoloji ile Çözülebilir’
Ülke ve İzmir tarımına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Kestelli, “Tarım, beş
milyona aşkın insanımızın çalıştığı, yaklaşık 20 milyon insanımızın da geçimini
sağladığı bir sektör. Dolayısıyla, tarım sektörüne verilen destekleri sadece ekonomik
sonuçları ile değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel faydaları ile de değerlendirmek
durumundayız. Hayvancılık sektörü gıda güvenliğimiz için büyük önem taşıyor. Ancak
maliyet artışları, fiyatlardaki istikrarsızlık hem et hem de süt arzında dalgalanmalara
neden oluyor. Sorun zaman zaman ithalatla çözülmeye çalışılsa da maalesef kalıcı
istikrar bir türlü sağlanamıyor. Hayvan varlığımızı artıracak ve yerli üretimi teşvik
edecek önlemleri arttırmamız ve hayata geçirmemiz çok önemli.


Sektörün önemli sorunlarından birisi de yaş meyve sebze sektöründeki arz-talep
dengesizliğinin neden olduğu fiyat oynaklığı ve enflasyona olan olumsuz etkisi. Bu
sorunun çözümü için yaş meyve sebze ticareti tedarik zincirinin gözden geçirilerek
iyileştirilmesi ve hal mevzuatının yeniden değerlendirilerek bu konuda radikal
değişikliklerle yeni bir sistem kurulması gerektiği kanaatindeyiz. Tarımda yaşanan
birçok soruna teknoloji ile çözümler üretmek mümkün. Orta Vadeli Programda da çok
açık bir şekilde ifade edildiği gibi tarımda teknoloji kullanımını ve tarım teknolojilerinin
geliştirilmesindeki teşvikler çok önemli. Bu konuda da İzmir Tarım Teknoloji Merkezi
(İTTM) ile birçok tarım teknolojisinin hayata geçmesi için elimizden gelen gayreti
gösteriyoruz” dedi.


Kadına Yönelik Şiddet
Kadına yönelik şiddete karşı farkındalık yaratmak için çaba gösterdiklerini de dile
getiren Kestelli, “Temelde çözüme giden yolda dileğimiz iki konuya öncelik verilmesi;
bunlardan ilki, mahkemelerin hızlı sonuçlanması, cezaların arttırılması ve verilen
cezaların kamuoyu ile etkin şekilde paylaşılması, ikinci önemli husus ise ilkokuldan
başlayarak bu konuda verilecek eğitimlerin Milli Eğitim müfredatımıza eklenmesi ve
çocuklarımızın gençlerimizin bu konudaki hassasiyetlerinin artırılmasının sağlanması”
dedi.


Toplantıda daha sonra Oda ve Borsa Yönetim Kurulu ve Meclis Üyeleri sırayla söz
alarak sektörleri ile ilgili sorun ve beklentileri dile getirdiler. Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Cevdet Yılmaz toplantının sonunda yaptığı değerlendirmede İzmir İş

Dünyası’nın uygulanan politikalara desteğinin, dile getirilen sorun ve önerilerin çok
değerli olduğunu ilgili bakanlıklarla görüşerek konuların çözüme kavuşturulması için
takipçisi olacağını belirtti.