İzmir Kent Konseyi’nin 23. olağan seçimli genel kurulunda, mevcut başkan Nilay Kökkılınç’ın aday olmadığı seçimde, Özgür Topaç, Nusret Doğan Albayrak ve Ferdi Erten başkanlık için yarıştı.
İzmir Kent Konseyi 23. olağan seçimli genel kurulu, Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde sivil toplumun önde gelen isimlerinin de katılımıyla gerçekleşti.
İzmir Kent konseyinde mevcut başkan aday değil
İzmir Kent Konseyi başkanlık seçimin de Mevcut başkan Nilay Kökkılınç’ın yeniden aday olmadığı genel kurulda, ODTÜ Ege Mezunlar Derneği yönetim kurulu başkanı Özgür Topaç, Kent Konseyi yürütme kurulu üyesi Nusret Doğan Albayrak ve uzun yıllar Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapmış olan Ferdi Erten yarıştığı genel kurulda, divan üyeliğine ise Alper Yağlıdere, Banu Ufacık, Kadir Karpuz seçildi.
Nilay Kökkılınç: Aday olan arkadaşlarıma başarılar diliyorum
Prof. Dr. Adnan Akyarlı’nın ani vefatının ardından iki buçuk yıla yakındır İzmir Kent Konseyi Başkanlığını yürüten Nilay Kökkılınç, “Katılımcı demokrasi dediğiniz zaman bunun adresi, İzmir Kent Konseyi olmalıdır. 2 buçuk yıl sizlerle birlikte çok çalıştık. Biz sizlerin oylarıyla ilk genel kurulumuzda 2 dönemden fazla hiç kimsenin olmaması gerektiğini söyledik.
Siyasi partilere ve belediyelere mesajımız bu şekilde olsun. Sizlerle her ortam, sivil toplum çalışmalarıyla birlikte olmak dileğiyle sağ olun, var olun.” ifadelerini kullandı.
Altan İnanç: İzmir’i hep beraber yöneteceğiz
Ortak aklı önemsediklerinin altını çizen ve dayanışma kültürüne vurgu yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Altan İnanç, “1970’li yılların başında başlar sosyal belediyecilik anlayışı, 90’lı yıllardan itibaren kentlerin büyümesi yeni örgütlenme gereği ortaya çıkar. O yıllara gidince Türkiye’nin bu alanlarda değerli çalışmalar yapmış belediye başkanları var. 1990’lı yıllardan sonra ülkemizde katılımcı belediyecilik uygulamaları ve örnekleri var.
Burada İzmir kent konseyinin en önemli işlevi, kentteki tüm paydaşları bir araya getirmek ve ortak akıl oluşturulmaya çalışmak. Şehrimizin ve ülkemizin ihtiyacı olan katılımcı demokrasiyi güçlendirmek. Bizim İzBB olarak, samimiyetle belirlediğimiz ilke şudur ki, İzmir’i hep beraber yöneteceğiz.
Çünkü biz ortak aklı önemsiyoruz. Geleceğimiz içinde ortak akılın önemli olduğu kanaatindeyiz. Bizim köklerimizde dayanışma kültürü vardır. Kentimizi daha yaşanabilir, daha eşitlikçi ve bir döneme kent konseyimizin çatısı altında yer alan meclislerimizle, kentimizi yönetirken birlikte gelecek kuracağız.” dedi.
Özgür Topaç: Bizler bu kenti çok seviyoruz
Adaylar arasında çekilen kura sonucu ilk konuşmayı Büyükşehir bürokrasisi tarafından destek gördüğü öne sürülen Özgür Topaç gerçekleştirdi. Konuşmasında bu kenti sevdiğini aktaran Topaç, “Bugün İzmir’in geleceğini birlikte inşa etmek için toplandık. Bizler bu şehirde yalnızca yaşamıyoruz, kendi birlikte var ediyor ve şekillendiriyoruz. Daha katılımcı daha yaşanabilir bir İzmir için bir aradayız. Sizlerin emeği desteği ve ortak aklı ile İzmir’in geleceğini birlikte yazacağız. Yıllardır bu kente emek veren ortak aklın ve dayanışmanın gücüne inanan birisiyim. İzmir’i daha güçlü daha dayanışmacı ve daha yaşanabilir bir kent haline getirmeye adayım.
İzmir’in sorunlarını yalnızca tespit eden değil çözüm üreten bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Önümüzdeki dönemde hep birlikte 7 ilkeyi hayata geçireceğiz. Bunlar; demokratik bir yapı, katılımcılığı ve şeffaflığı esas alacağız, eşitlikçi yönetim anlayışı benimseyeceğiz, İzmir’in farklı renklerini bir araya getireceğiz, sivil toplumu güçlendireceğiz, sorunları tespit etmekle kalmayacağız çözüm üreteceğiz, üretkenliği destekleyen projeler gerçekleştireceğiz. Bizler yalnızca destekleyen değil sivil toplumu güçlendiren bir yapı olacağız. Bizler bu kenti çok seviyoruz.” diye konuştu.
Doğan Albayrak: Kentlinin hukukunu öne çıkartacağız
Hep birlikte kentin ve kentlinin hukukunu öne çıkaracaklarının vurgusunu yapan ikinci konuşmacı aday Doğan Albayrak, “Şimdi daha iyisini ve daha fazlasını yapma zamanı. Biz bunun için başkanı ve yürütme kurulu üyelerini seçeceğiz.
Çıraklık yapmadan ustalık olmuyor biz bu çıraklığı yaptık ustalık döneminde birlikte devam edeceğiz. Yatay bir örgütlenmeyi yapmak zorundayız. Biz daha demokratik ve özgürlükçü bir meclis ve çalışma grupları oluşması için adımlar atacağız. Şeffaf bir yönetim anlayışı oluşturacağız.
Mesela ‘Katılın birlikte yönelim’ Biz bunları sloganın ötesine geçireceğiz, teknoloji ve yeni yöntemleri kullanarak katılımı daha işlevsel hale getireceğiz. Bu yarışma anlayışını en aza indirmeli hatta kaldırabiliyorsak kaldırmalıyız. Hep birlikte kentin ve kentlinin hukukunu öne çıkartacağız.” dedi.
Ferdi Erten: Bizler birlikte üretiyoruz ve birlikte güçlüyüz
Son olarak, hak temelli projelerle kentin ve kentlinin sesini duyuracaklarının altını çize Ferdi Erten ise “Bizler birlikte üretiyoruz ve birlikte güçlüyüz. Kent konseylerimizi diğer kurumsal yapılardan ayıran en önemli özellik eşit ve yatay örgütlenmedir. Halkımız yalnız oy kullanarak değil fikir ve proje üreterek kente yön vermesinin önü açılıyor.
15 yıllık kent konseyi geçmişi olan bir paydaşınız olarak ‘Nasıl bir kent konseyi başkanı olmalı?’ konusunda ortak cevap bu işi mutfağında öğrenen deneyim kazanmış biri olmasıdır. Bu benim yola çıkmamın temelini oluşturdu. Bizler başkandan öte birer kolaylaştırıcı olduğumuzu anlamalıyız. Sadece salonlarda kararlar alan değil kentimizin geleceğini olumsuz etkileyen hak temelli mücadelelerde alanda sesimizi duyuracağız. Biz kent konseyleri olarak sadece danışman değiliz biz bu mücadelenin mihenk taşlarıyız. Katılımcı demokrasi, yerel demokrasi mekanizmalarını geliştirmek gençlerin kadınların ve engellilerin karar alma süreçlerini doğrudan katılmalarını sağlamamız bizim önceliğimiz ve başlıca görevimiz.
Sesini duyuramayan her bir bireyinin sesi olacak her mahallemizden her sokağımızda gelecek olan talepleri ve beklentileri asla karşılıksız bırakmayacağız. Katılımcı projeleri gerçekleştirirken ilçe kent konserlerimiz ile birlikte yaratacağımız dayanışmamızı iş birliğimiz ile büyüterek güçlendireceğiz.” ifadelerini kullandı.