İzmir ticaret borsası Eylül ayı olağan meclisi çok özel konukları ile Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli’nin ev sahipliğinde gerçekleşti,
Bugün çok özel bir gündemle ve birbirinden özel konuklarımızla bir aradayız.
Bizleri kırmayıp Meclis toplantımızı onurlandıran, varlıkları ile Güzel İzmir’e güç katan belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum.
ABD’deki Başkanlık yarışı, adeta bir yılan hikâyesine dönen Rusya-Ukrayna Savaşı, yakın coğrafyamızdaki gerilimler, göçler ve etkileri, BRICS, AB Yeşil Mutabakatı, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması, iklim değişikliği ve yaşlı dünyamızı bekleyen yeni tehditler gibi başımızı döndüren sıcak konular hakkındaki sunumunu merakla beklediğim Değerli Soli Özel’e de hoş geldin diyorum.
Kıymetli dostlar,
İzmir; hepimizin göz bebeği.
Ama “Bu kentin değerini yeterince biliyor muyuz” ya da “O’nu hak ettiği noktaya taşıyabildik mi” diye soracak olursak; bu sorulara yürekten bir “Evet” diyebilmemiz de pek mümkün değil.
Bakın; bir ucunda Bergama, diğer ucunda muhteşem Efes Antik kentine sahip olan; kıyı şeridi uzunluğu 464 kilometreyi bulan; yılda 300 gün güneş alan, denizi, termal kaynakları, üzümü, inciri, zeytini, enginarı ve kendine has lezzetli otları ile herkesi büyüleyen İzmir’e bu yılın ilk 7 ayında gelen turist sayısı 913 bin 699 kişi.
Bu sayı, aynı dönemde Antalya veya İstanbul’u ziyaret edenlerin 13’te 1’inden az.
Bir başka çarpıcı örnek vereyim.
Her çocuğun hayal dünyasına sürükleyen rengârenk dönme dolapları bilirsiniz.
Londra, o bildiğimiz dönme dolapların çok daha büyüğünü getirip kentin kalbinde inşa etti.
Daha sonra dünya üzerindeki pek çok kent benzerlerini yaptı ama hiçbiri “London Eye”; yani “Londra’nın Gözü” kadar etki yapmadı.
Gelinen noktada her yıl 3,5 milyon turist çekiyor bu görkemli dönme dolap…
İzmir’e bir yılda gelen turist sayısının iki katından fazla.
Milyonlarca insan, görkemli havai fişek gösterisi için Avustralya’nın Sydney kentine akın ediyor her yılbaşı gecesi.
Noel döneminde, Fransa’nın Lyon kentinde gerçekleştirilen Işık Festivali çok kısa sürede 300 bine yakın turisti ağırlıyor.
İspanya’nın Bunol kasabasında her yıl düzenlenen ve insanların birbirlerine domates fırlattığı La Tomatina Festivali için sadece bu yıl 51 ülkeden 25 bine yakın insan bölgeye akın etti.
Bunol’un nüfusu sadece 9 bin.
Aslında İzmir de bu alanda kendine bir kulvar yaratmıştı.
İlki 2013 yılında, sadece 300 kişinin katılımıyla düzenlenen Süslü kadınlar Bisiklet Turu küresel ölçekte öylesine büyük bir ses getirdi ki, 19 Eylül 2023’de dünyanın 200’den fazla şehrinde eş zamanlı olarak yapıldı.
Ancak 2024’te düzenlenmedi bu etkinlik.
Oysa bunu İzmir’i bir çekim merkezi haline getirmek için kullanabilirdik ama yapamadık. Konuştuğumuz ama yapamadığımız çok fazla şey var maalesef.
Kıymetli Dostlar, değerli Belediye Başkanları,
Turizm alanındaki bu örnekleri saymamın nedeni derdimi çok daha rahat anlatabilmek.
Yoksa tarımdan sağlığa; eğitimden müzeciliğe kadar pek çok alanda benzer örnekler bulmak mümkün.
Bugün hep birlikte yapmamız gereken ise İzmir için bir fark yaratmanın yollarını aramak.
Elbette ki bu sadece yerel yönetimlere düşen bir sorumluluk değil.
Başta Turizm Bakanlığımız olmak üzere Büyükşehir Belediyemizin, Meslek Odalarının, Sivil Toplum Kuruluşlarının da ellerini taşın altına koyması gerekiyor. Zaman hızla geçiyor.
Düşünmeye, sınırlarımızı zorlamaya, hayallerimiz geniş tutmaya mecburuz.
İzmir bunu hak ediyor.
İzmir bunu bizlerden bekliyor.
Ve son seçimleri kazanan 8 kadın belediye başkanının varlığını bunun için bir fırsat olarak görüyorum.
İzmir’imizin hayal ettiğimiz geleceğine ulaşması için tüm kurum ve kişilerin yakın iş birliğine ihtiyaç var.
Bu şehre 133 yıldır hizmet eden ülkemizin ilk borsası olarak, biz de sorumluluğumuzun farkındayız ve bütün çalışmalarımızda ve projelerimizde bu anlayışla hareket ediyoruz.
Kıymetli Belediye Başkanlarımıza da katkı koyabileceğimiz her alanda birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Kıymetli Konuklar, Değerli Üyelerimiz,
Yoğun programımız nedeniyle konuşmamı tamamlamadan önce çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konu da hatırlatma yaparak sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Bildiğiniz gibi meme kanseri kadınlarımız için çok önemli bir sağlık problemi.
Borsa olarak biz de her yıl meme kanseri farkındalık ayı olan Ekim’de konuya dikkat çekmek amacıyla etkinlikler düzenliyoruz.
Kadın Belediye başkanlarımızın da özellikle dezavantajlı grupta yer alan kadınlarımız için yapacakları çalışmaların farkındalığın artması açısından çok faydalı olacağına inanıyorum.
Konuya önceden dikkat çekmek amacıyla hazırladığımız rozetleri birazdan kendilerine sunuyor olacağız.
Beni dinlediğiniz için saygılarımı sunuyor, sözü; dünyanın yarınlarını konuşmak için Soli Özel’e, İzmir’in parlak geleceğini konuşmak için de kıymetli başkanlarımıza bırakıyorum.