EBSO Başkanvekili Yılmaz: 16 Kadın tedbir kararına rağmen öldürüldü
EBSO Başkanvekili Işın Yılmaz, meclis konuşmasında kadınların tedbir kararına rağmen evli olduğu erkek tarafından öldürüldüğüne dikkat çekerek “16 kadın tedbir kararı aldırmasına rağmen öldürülüyor. Yani, adeta öldürülmelerine göz yumuluyor” dedi.
EBSO meclis üyelerinin gerekli çoğunluğunun oluşmasıyla Meclis Başkanvekili ve EBSO Başkan Yardımcısı Işın Yılmaz öncülüğünde başladı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu’nun aylık meclis toplantısında yer almadığı dikkat çekti. Meclis Başkanı Gökçüoğlu’nun yerine toplantıyı açan Meclis Başkanvekili Yılmaz, açılış konuşmasında ihracatçıların yanı sıra kadınların da sorunlarına değindi. Başkan Yılmaz, kadınların öldürülmesine göz yumulduğuna işaret ederken tedbir kararlarına rağmen 16 kadının öldürülmesinden yakındı.
‘2024’te 205 kadın öldürüldü’
EBSO Başkanvekili Yılmaz, kadınların şiddet ve ölümle karşı karşıya gelmesine ilişkin ise şunları aktradı: “Her konuşma fırsatında kadınlarımızın hak ettiği değere ulaşması, insanca yaşam sürmesi için elimden geldiğince farkındalık yaratmaya çalışıyorum.
Ne yazık ki, bu coğrafyada bunun gerçekleşmesi kolay olmuyor.
Kadınlarımıza güvenli yaşam hakkı tanıyan 1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmemizden bu yana, her yılın ilk 6 ayında öldürülen kadın sayısına bakıldığında 2024 yılında rekor kırdı ve 205 kadın öldürüldü. Ve neredeyse kadınların yarısı evli olduğu erkekler tarafından öldürülüyor. Üstelik bunların içinde 16 kadın tedbir kararı aldırmasına rağmen öldürülüyor. Yani, adeta öldürülmelerine göz yumuluyor. Bunu anlamak da, anlatmak da çok zor.”
‘Bedeli sokaktaki canlılar ödüyor’
Başkanvekili Yılmaz, sokak hayvanlarının TBMM’deki kararların ve tepkilerin ardından mecliste hayvanların sahiplendirilmesine yönelik “Kadınlarımızı vahşice öldüren, sokaktaki 2 ayaklı cani sorununu çözmüşüz gibi şimdi de odağımızı dört ayaklı dostlarımız olan sokak hayvanlarına çevirdik. Tarım ve Orman Bakanlığı ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği’nin açıklamalarına göre, ülkemizde 4 milyon civarında sahipsiz köpek, toplam da 8-10 milyon arasında da sokak hayvanı bulunuyor. Kuduz ve saldırı riski gerekçe gösterilerek, sokak hayvanlarının yaşamlarına son vermeyi amaçlayan tasarı Meclis komisyonundan geçti. Kuşkusuz, bu noktaya gelmemizde dünden bugüne yetkililerin sorumsuzluğu açıktır. Şimdi bunun bedeli sokaktaki canlara ödetilmeye çalışılmaktadır. Yapılmak istenilen şey, bir katliamdır.
Allahın verdiği canı ancak Allah alır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nca geçmişte hazırlanan bir cuma hutbesinde, ‘En küçüğünden en büyüğüne kadar her hayvan, Allah’ın eseri olarak değerlidir ve O’nun tarafından insana emanet edilmiştir. İnsanoğlu, hayvanlara karşı insaflı, şefkatli ve merhametli olmakla mükelleftir’ denilmiştir. Ancak, tasarı bugün inançlı olduğunu iddia edenler tarafından geçmekteydi” şeklinde eleştirilerini sıraladı.
‘Ağır cezalar getirilsin’
Hayvanların yaşam alanlarına müdahale edilmediğine dikkat çeken Başkan Yılmaz, “Birden fazla sayıda kedi ve köpek sahiplenmiş ve zamanında bir köpek tarafından ısırılmış, tedbiren de kuduz aşısı olmuş birisi olarak bu durumu büyütmüyorum ve diyorum ki; uyutulma kararı yanlıştır, geri çekilmelidir. Ve çok hızlı, düzgün bir planlama ile sponsor ve ilgili derneklerin desteği ile ‘Kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat’ ilkesi benimsensin. Üretimi ve ticareti mutlaka yasaklansın. Yasağa uymayanlara ve sahiplendikten, sonra sokağa bırakanlara kesinlikle ağır cezalar getirilsin. Bizim 2024’te gündemimizi işgal eden sokak hayvanları sorununu, Avrupa ülkeleri daha ikinci dünya savaşından hemen sonra 1950’lerde çözmüş. Yürütülen kampanyalarla, ağır cezalarla, kısırlaştırma ve sahiplendirme ile sokaklarda kedi-köpek sayısının artması engellenmiş ve popülasyon kontrol altına alınmış. Örneğin, hayvanları sokağa terk etmenin cezası Almanya’da da Fransa’da da 3 yıla kadar hapis cezası ve binlerce Euro nakit ceza şeklinde yürütülüyor. Diğer yandan, Avrupa’nın Milano, Roma, Paris, ABD’nin Newyork şehrinde kedi yok ama fare sokakları basmış durumda. Sokaktaki dostlarımızı öldürmeye değil, sahiplendirmeye özendirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.
‘Beceriksiz idareye kadar ihmaller dizisi’
Öte yandan Yılmaz, konuşmasında Ege Bölgesi’ndeki orman yangınlarına ilişkin de şu verileri aktardı:
“Yaz aylarıyla birlikte, tüm uyarılara rağmen yine insan kaynaklı orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. İzmir’de de geçen haftalarda hemen her gün ayrı bir noktada, eş zamanlı olarak yangın çıktı. Maalesef ki; bu yangınlar hem ormanda yaşayan canları hem de vatandaşlarımızın hayatlarına mal oldu. Çeşme’deki yangından 3 vatandaşımızı, Bergama’daki yangında Bergama Orman İşletme Müdürü’nü kaybettik. Başımız sağ olsun.
İklim değişikliği ile aşırı sıcaklar, aşırı yağmur artık olağan gündeme dönüştü. Her alanda planlamaların bu bilinçle yapılması gerekirken, Türkiye’nin 3. büyük şehrinde, İzmir’in merkezinde yağmurdan kaçıp elektrik akımına kapılan 2 genç insanı kaybettik. Ucuzlayan insan hayatından, sorumsuz yöneticiye, sorumsuz kurumlardan, beceriksiz idareye kadar ihmaller dizisi. Ve bunun İzmirimizde gerçekleşiyor olması. Dilerim, cezalar adil dağıtılır ve gereken dersler de alınır.”