Torbalı Tepeköy Mahallesinde bayrak teslimiyle başlayan yürüyüşe CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı
Zahide Kurun, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri Özkan Tice
ve Ekincan Aksoy, CHP Kadın Kolları MYK Üyeleri Ülkü Ece Bozbay, Rahşan Nazlıoğlu ve Derya
Durnabaş, Beydağ Belediye Başkanı Şakir Başaran, CHP Torbalı İlçe Başkanı Şengül Babacan, CHP
Torbalı Kadın Kolları Başkanı Nurgül Aytun, CHP Selçuk Kadın Kolları Başkanı Nihal Altay, CHP İzmir İl
Kadın Kolları Yönetimi, ilçe kadın kolları ve gençlik kolları üyeleri, partililer, sivil toplum kuruluşları ve
çok sayıda vatandaş katıldı.
Torbalı’da Sadık İleri Bulvarı’ndaki Kırmızı Kafe’de önünden başlayan ‘Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor’
eyleminde ellerinde beyaz balonlar taşıyan kadınlar, ‘Yasta değil isyandayız’, ‘Güç sende’, ‘Kadına
şiddete hayır’ ‘Eşit yaşam’ yazılı siyah tişörtler, ‘6284’ü uygula’, ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’
pankartları ve ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’, ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’ ‘Susma
sustukça sıra sana gelecek’ sloganları eşliğinde yürüdü. Herkes İçin Adalet Anıtı önüne kadar yürüyen
kadınlar, burada basın açıklaması yaptı.
ZAHİDE KURUN: ONLARIN YOZLAŞMIŞLIKLARINA KARŞI BİZİM ÇAĞDAŞLIĞIMIZ VAR
Basın açıklamasında ilk konuşmayı yapan CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Kurun, Kadına
uygulanan şiddet ve bu şiddeti olağanlaştırmaya çalışan zihniyete karşı mücadeleden
vazgeçmeyeceklerini ifade ettiği açıklamasında, şu sözlere yer verdi;
Dün Selçuk’ta başladığımız ‘Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor’ yürüyüşümüzün ikinci günü Torbalı’da
tamamlanmış bulunuyor. Hepimizin yürekleri her gün biraz daha acıyor, her gün biraz daha canımız
yanıyor. Hiçbir gün uyanmıyoruz ki bir kadın cinayeti haber olmasın, bir kadının şiddete maruz
kalışıyla haberlere başlamayalım, hiçbir gün uyanmıyoruz ki çocuklarımızla ilgili kötü haberler
almayalım. Daha bugün Kırşehir’in Keskin ilçesi AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanının bir eğlence yerinde
bir kadına yumruk vurmasıyla burnunu kırması konusunda övünç kaynağını olduğunu, bununla
övünüyor olduğunu okudum. Daha dün bir erkeğin ‘Senin nasıl keserim, doğrarım da surlardan
atarım’ videosuyla karşılaştık. Bu nasıl bir gurur kaynağıdır, övünç kaynağıdır! ‘Doktorları artık
dövebiliyoruz’ diye sokak röportajında demeç veren kadını sanırım hepimiz hatırlıyoruz. Bunlar övünç
kaynağı, gurur kaynağı olduğunda maalesef ki gelmiş olduğumuz nokta bugün budur! Ancak bizler,
kadınlar, erkekler, tüm canlıların yaşam hakkını savunan duyarlı vatandaşlar, dünyayı sevgiyle
kucaklayanlar bugün olduğu gibi bundan sonra da alanlarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Susmayacağız, korkmuyoruz, bundan sonra da korkmuyoruz. Onların karanlığına karşı bizim
aydınlığımız, onların yozlaşmışlıklarına karşı bizim çağdaşlığımız var, onların bizim hukuk tanımazlığına
karşı bizim hukuka olan inancımız var. Onun için biz her gün biraz daha büyüyerek, her gün biraz daha
güçlenerek bu yolu yürümeye devam edeceğiz.
ÖVÜNÇ DEMİR: KADINA KALKAN ELLER KIRILSIN
Konuşmasına “Lanetliyorum, lanetliyoruz, kadına kalkan eller kırılsın diyoruz” sözleriyle başlayan
Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir’de, cinayete kurban kadınları anarak şunları söyledi;
Her gün televizyonları açtığımızda, radyoları açtığımızda bize istatistiksel verilerle kadın cinayetlerini
anlatıp alışmamızı sağlamaya çalışıyorlar. Ama ne yazık ki travma yaşayan çocukların, evlatlarını
katledildikten sonra gözleri yaşlı şekilde bekleyen anaların, babaların istatistiğini kimse tutmuyor.
Ayşe Paşalı’yı hatırlıyoruz, hiç unutmadık. Defalarca savcıya gidip ben ‘Koruma istiyorum’ diyen, bunu
feryat figan dile getiren, fotoğrafları açıp bakınca o mor yüzüyle hafızalarımıza kazınan Ayşe
kardeşimiz 3 çocuğu yetim kalarak kocası tarafından katledilmişti.
Emine Bulut’u da unutmadık. Emine Bulut bir lokantada evladıyla yemek yerken, ‘Ben ölmek
istemiyorum’, çocuğu da ‘Anne lütfen ölme’ dedi. Bugünleri hiçbir zaman hafızalarımızdan silemedik.
Aynı şekilde Özgecan arkadaşımız. 20 yaşındaydı… Bugün belki de Türkiye çapında bir psikolog
olacaktı. Dolmuşa binip maruz kaldığı tecavüze direnirken caniler tarafından katledildi. Münevver
kardeşimizde aklımızda. Canice katledildi, bir bavula sığdırılmaya çalışıldı. Dün Rojin… Van Gölü’nde
cesedi karaya vurdu, ne yazık ki onu da kaybettik.
Lanetliyorum, lanetliyoruz, kadına kalkan eller kırılsın diyoruz. Benim de bir annem, bir eşim, kız
kardeşlerim, kız arkadaşlarım, ellerinizden öper bir kız evladım var. Hepsi birbirinden kıymetli,
önlerinde saygıyla eğiliyorum. Kız çocuklarının çağdaşça yaşayabildiği, ebeveynlerin çocuklarını okula
gönderirken aklında bir soru işareti kalmadığı, akşam arkadaşlarıyla dışarıda sosyalleşirken ‘Acaba
kızım ne durumda’ diye düşünmediği bir ülkeyi iple çekiyorum ve bunun için de bir belediye başkanı
olarak gece gündüz çalışacağımın sözünü veriyorum. Burası özel evlatlarımızın istihdam edildiği
Kırmızı Kafe. Aynı zamanda bugünden itibaren Kadın Kollarımızın yapmış olduğu bu hareketin de
öncüsü olma babında Themis heykelimizi de buraya koyduk. Kadınlar için adalet diyorum, kadına
kalkan eller kırılsın diyorum, sizleri saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Konuşmaların ardından anıt önüne yaşamın kadim simgesi olan zeytin ağaçlarından dikilerek beyaz
balonlar gökyüzüne bırakıldı. “Kırık Saçlar Özgürlüğe Yürüyor” yürüyüşünün üçüncüsü, bugün saat
18.00’de Menderes belediyesi önünden başlayacak.