13 Haziran 1989 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3568 sayılı Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile serbest muhasebeci mali
müşavirlik ve yeminli mali müşavirlik mesleklerinin yasal statüsüne kavuşmasından dolayı
Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal
Marşı’ndan sonra İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Kuzu, burada bir açıklama yaptı.
Kuzu, açıklamasında; şu görüşlere yer verdi:
“Meslek yasamızın 35. yıl dönümü, tüm meslek camiamıza kutlu olsun. Geçtiğimiz 35 yıl
içerisinde meslek mensuplarımız, ülke ekonomisinin gelişimi için çalışmış, ürettiği değeri
toplumla paylaşmış, mükellef ile devlet arasında köprü görevini üstlenmiş, devletin e-
dönüşümünün sağlanması için yürütülen çalışmalarda en ağır görevleri büyük bir toplumsal
sorumlulukla ve özveri ile yerine getirmişlerdir.
Ülke açısından baktığımızda ise; muhasebe meslek mensupları üreten, çalışan, canlı ve
dinamik bir “Türkiye” için çalışmaktadır. Ülkemiz ve işletmelerimizin gelişimi için çalışan,
ekonominin kaydını tutan ve mali danışmanlık yapan, memleketin her köşesinde hizmet sunan
bir meslek örgütünün bireyleridir.
Mesleğimiz, içinde yaşadığımız süreçte; e-fatura, e-defter, e-arşiv gibi uygulamalarla yeni
şekil ve içerik kazanmıştır.. Artık muhasebe mesleği klasik defter tutma işlemlerinin bittiği,
bilgi ve denetim sürecine girdiği bir döneme girmiştir.
Ekonominin kaydını tutan ve mali danışmanlık yapan, memleketin her köşesinde hizmet
sunan, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler; üreten, canlı ve
dinamik bir Türkiye için çalışmaktadır. Kaliteli hizmet sunarak, işletmelerimizin gelişimine
katkı vererek, güvenilir işletme danışmanlığı vizyonumuzla ülkemize ve işletmelerimize
hizmet vermekteyiz.
TÜRMOB ve Odalarımız; kamu yararına, sürekli yüksek kalitede hizmet sağlayan
standartlarla, muhasebe ve denetim mesleğinin dünyadaki gelişmelere paralel olarak
ilerletilmesi ve geliştirilmesi için çalışmakta, gerek stajyerlerimizin ve meslek
mensuplarımızın eğitimi noktasında, gerekse mesleğin uygulanmasına yönelik üzerine düşen
sorunların çözümü konusunda büyük bir özveri ile çalışmaktadır.
Biz mali müşavirler topluma sağladığımız katma değer adına bir taraftan kayıt dışı ekonomi
ile mücadelemizi sürdürürken, diğer taraftan kayıt dışı ekonomiye ilişkin sosyal bilincin
doğru bir şekilde gelişmesi için azami çabayı sarf etmekteyiz.
Vergi bilincinin yaygınlaşmasında ve kayıt dışı ekonominin engellenmesinde meslek
mensuplarımız idarenin en güçlü yardımcısıdır.
Günümüzde muhasebe, finansal raporlama ve denetim, işletmelerin ve doğal olarak ülke
ekonomilerinin gelişiminde önemli fonksiyonlar üstlenmektedir. Sağlıklı ve güvenilir finansal
raporlama, sağlıklı bir ekonominin temel taşlarından biridir.
Muhasebe, denetim ve danışmanlık hizmetleriyle ekonominin en önemli paydaşlarından biri
olan camiamız, çağın gerektirdiği teknolojik yeterliliğe ayak uydurabilmiş, yurt içi ve yurt
dışındaki tüm gelişmeleri izleyerek, yapıcı görüş ve düşüncelerini kamuoyu ile paylaşmıştır.
Bütün bu gayretli çalışmalara karşın, camiamızın çözümü son derece basit ve insancıl talepleri
maalesef görmezden gelinmiştir.
Mesleğimizin daha saygın ve bağımsız bir meslek olma mücadelesini her şeye rağmen tüm
meslektaşlarımızla birlikte vermeliyiz. Hedefe ulaşabilmek için bu mücadeleyi hız kesmeden,
birlikte, dayanışma ile devam ettirmek zorundayız.
Bunun yanı sıra, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali
Müşavirlik Kanunu’nun, gelişen ve güncellenen günümüz koşullarına artık uygunluk
taşımadığı görülüyor. Bu meslek kanunu, düzenleme ve uygulamalarıyla, meslektaş üzerinde
bıraktığı anti demokratik hükümler ile mesleğin geleceğini olumsuz etkilerken, bizlerden
sorumluluk sahibi ve yetki sınırının yoğun olduğu iş gücü ve üretimi artık beklenmemelidir.
Angaryaların ve vesayetin devam ettiği, son dakika gelişmelerinin yaşandığı, mesleki
geleceğimizin karartıldığı ve en önemlisi de; sosyal yaşamın onurlu bireyleri olduğumuz
unutulmaktadır.
Kamu Kurumlarınca istenen bilgi, beyan ve formların sayısı oldukça artmıştır. Tüm verilerin
bir data merkezinde toplanması ve ilgili kurumların bu merkezden bilgileri alması
sağlanmalıdır.
Görev ve fonksiyonlarımızı yerine getirirken yaşadığımız ve çözülmesini talep ettiğimiz
biriken çok sayıda sorunumuz bulunuyor, bu sorun ve sıkıntıların, diyalogla ve işbirliği
içerisinde çözülmesi gerektiği görüşündeyiz.
Ülkemizin, şeffaf, öngörülebilir, sade ve kolay anlaşılır bir vergi sistemine sahip olması
gerektiğine inanmaktayız. Bu kapsamda yapılacak, kanunların gözden geçirilmesi,
vergilendirme süreçleri ile beyanname ve bildirimlerin sadeleştirilmesi ve sayılarının
azaltılması gibi her türlü iyileştirme çalışmalarının destekçisi olma gayretinde olmaya devam
edeceğiz.
Tüm kurum ve kuruluşlarımızla karşılıklı anlayış ve işbirliği içerisinde yürüteceğimiz
çalışmalarda elde edeceğimiz her başarı bilinmelidir ki ülke ekonomimizin kalkınmasına ve
gelişmesine koyulmuş bir tuğla olacaktır.
Bu duygu ve düsüncelerle, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanunu’nun yasal statüye kavuşmasının 35. yıl dönümünü kutluyor, mesleki sorunlarımızın
bir an evvel çözüme kavuşturulmasını umut ediyoruz.”