Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Hava Durumu Gazeteler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

NİTELİKLİ BİR YÜRÜTME KURULU, BAŞKANI DA AKTİF HALE GETİRİR

İzmir Kent Konseyi başkanlığı kadar, hatta ondan çok daha önemlisi nitelikli bir yürütme kuruludur.

İzmir Kent Konseyi başkanlığı kadar, hatta ondan çok daha önemlisi

İzmir Kent Konseyi başkanı kim seçilirse seçilsin, eğer yanında bilgi, birikimi ve donanımı ile ona rehberlik edecek nitelikli kişilerden oluşan bir yürütme kurulu yoksa, başkanın işi çok zor olacaktır. O başkan SÜPERMEN bile olsa fayda etmez. Başkan ne kadar gayretli ve azimli olursa olsun, niteliksiz ve uyumsuz bir yürütme kuruluyla, kent yararına hiçbir fayda üretemez. Bir süre sonra kendisi de pes edip, etkisiz kalacak, statükoyu korumaktan öteye geçemeyecektir. İşte bu yüzden İzmir Kent Konseyi başkanlığı kadar, hatta ondan çok daha önemlisi nitelikli bir yürütme kuruludur.

HAZİRUNUN YARISI, ADAY OLAN DİĞER YARISINI SEÇECEK

16 Şubat 2025 Pazar günü yaklaşık 500 delegenin oy kullanacağı bir hazirun listesi açıklandı. Bu listenin neredeyse yarısına yakınının yürütme kuruluna aday olduğu söyleniyor. Neden bu kadar cazip hale geldi, doğrusu merak ediyorum. Normal zamanlarda kent konseyinin önünden dahi geçmemiş, hiçbir çalışma ve etkinliğine katılmamış, nerede olduğunu hatta neden kurulduğunu bile bilmeyen pek çok kişi, farklı STK’lardan adaylıklarını açıklamışlar. Paylaştıkları afişlere bakıldığında, demokrasi-eşitlik-katılımcılık vb. gibi genel geçer sözler dışında, pek çoğunun dişe dokunur bir amacı, hedefi, kent yararına plan ve projesi yok. 

Kentin hangi sorunlarına nasıl çözümler düşündüklerine dair herhangi bir emare de yok. Muhtemelen etraflarındaki kişilerin gazına gelerek, “ya tutarsa” diye göle maya çalma uğraşına girişilmiş. Oysa bu kentin dünya kadar ciddi sorunu hala çözüm bekliyor. İzmir Kent Konseyinin bu noktada önemli bir misyonu var. Afetler, çevre tahribatı, iklim krizi, engelli hakları, erişebilirlik, ulaşım, sağlık, halk sağlığı ve daha bir çok konuda kent halkının sorunlarına çözüm üretme mekanizmasına dönüştürülmesi gerekmektedir. Bilgili, birikimli ve liyakatli kişilerin yürütme kurulunda görev alması bunu mümkün kılacaktır.

İZMİR’İN ARTIK KAYBEDECEK ZAMANI YOK!

İzmir Kent Konseyini feodal ilişkiler ağı yada kişisel reklam, kariyer hırslarının bir basamağı olarak gören niteliksiz ve işlevsiz kişilerle İzmir’in artık zaman kaybetmemesi gerekiyor. Hayatın her alanında olduğu gibi, İzmir Kent Konseyinde de bir şeylerin artık “MIŞ” gibi yapılmaması gerekiyor. Bunun için de işin ehli kişilerin yönetim mekanizmalarında söz sahibi olması elzemdir. İster kamu yönetiminde, ister yerel yönetimlerde veya STK’larda liyakat, ehliyet ve nitelik, o yapının sağlıklı işlemesi için hayati derecede önemlidir.

NELER YAPIYORUM, İZMİR KENT KONSEYİNE NEDEN ADAY OLDUM?

Güzel Kentimiz İzmir’de 35 yıldır yaşıyor ve kentimizin değişim sürecine yakından tanıklık ediyorum. 26 yıl kamuda görev yaptıktan sonra, son görev yerim İzmir AFAD’tan 2024 yılı Ekim ayı itibariyle emekliliğe ayrıldım. Halen yerel gazeteler ve haber sitelerinde “kent, çevre, yerel yönetimler, afet bilinci, afet yönetimi, dirençli kent, kentsel dönüşüm” gibi konular üzerine köşe yazıları yazmaktayım.

İzmir yerelinde çok yönlü olarak farkındalık faaliyetler yürüten İZ-AFED (İzmir Afet Bilinci, Çevre ve İklim Farkındalığı Derneği) kurucusu ve başkanıyım. Aynı zamanda tiyatro oyun yazarı olarak, afet bilinci ve ikincil afetler üzerine farkındalık amaçlı birkaç kısa oyun yazıp, ekibimle birlikte sahneledik. Yerel yönetimlerin afetlerdeki rolü üzerine yüksek lisan çalışması yaptım. Halen bu konu ile birlikte, çevre tahribatı-iklim krizi-meteorolojik afetlerin döngüsel ilişkisi üzerine araştırmalar yapıyorum.

İZ-AFED (İzmir Afet Bilinci, Çevre ve İklim Farkındalığı Derneği) üyelerimizin ve paydaş STK’ların önerilerini değerlendirerek, İzmir Kent Konseyinin seçimli genel kurulunda STK’lar kontenjanından yürütme kuruluna aday olmaya karar verdim. Başkanlık için aday olmamı isteyenler de çok oldu. Ancak ben yürütme kurulunun kentin sorunlarının çözümü noktasında daha önemli ve işlevsel olduğunu düşünüyorum.

İZMİR’İN HANGİ SORUNLARINA ÇÖZÜM İÇİN ADAYIM?

  • İzmir’i çoklu afetlere karşı hazırlıklı ve dirençli hale getirecek projeleri üretip, karar mekanizmalarını harekete geçirmek için;
  • Toplumda afet ve çevre bilincini oluşturmak ve artırmak için;
  • İklim krizine karşı mücadele ve ekolojik dengenin korunmasına destek için;
  • İzmir Kent Konseyi bünyesinde Çevre-iklim-Afet Meclisi’kurulması için;
  • İzmir Kent Konseyinin daha aktif, katılımcı, işlevsel ve erişilebilir hale getirilmesi için;
  • İzmir Kent Konseyinin kent halkının sorunlarına çözüm üretme mekanizması olması için;. İzKK üyesi STK’lardan İZ-AFED Derneğini temsilen, bunca yıllık bilgi ve birikimim ile İzmir Kent Konseyi yürütme kurulu üyeliğine adayım.

AFETLER ÇALIŞMA GRUBUNDAN, ÇEVRE-İKLİM-AFET MECLİSİNE

30 Ekim 2020 depreminden sonra İZ-AFED Derneğimizi kurduktan sonra, İzmir Kent Konseyinde de “Bütünleşik Afet Yönetimi Çalışma Grubu” kuruluşuna Av. Birgül Değirmenci ile birlikte öncülük ettim. O dönem konsey başkanı Saniye Nazik IŞIK da, bu konuda bizi destekledi. Çalışma grubunun adı 2023 yılından itibaren de Y.K kararıyla Afetler Çalışma Grubu olarak değişti. 

Yaklaşık 4 yıldır afetler, çevre sorunları, iklim krizi, aşırı hava olayları, yangınlar, ikincil afetler, asbest, kentsel dönüşüm, bina yıkımları, çevre ve halk sağlığı vb. gibi) konularda toplumsal farkındalığı artırıcı çalışmalar yürüten İzKK Afetler Çalışma Grubumuzun, İzmir Kent Konseyinin 16 Şubat 2025 tarihinde yapılacak seçimli genel kurulunda verilecek önergelerle “Çevre-İklim-Afet Meclisi” seviyesine yükseltilmesini 3 başkan adayı ile birlikte biz de destekliyoruz. 

Malüm kentimiz İzmir’in yapı stokunun % 70’ler oranında eski, kaçak, ruhsatsız olduğu meslek odalarınca da sıkça vurgulanmaktadır. Ayrıca diğer afet türlerine, ikincil afetlere ve çevre felaketlerine karşı da son derece kırılgan ve zarar görebilirliği yüksek bir yapıya sahip olan İzmir’de kent konseylerinin yeni meclisi ile bu konularda daha ciddi ve sonuç alıcı çalışmalar yapması, uygulanabilir toplum tabanlı planlar ve projeler üretmesi mümkün. Kurulacak yeni meclis, çevre, iklim ve afet gibi tematik alt komisyonlarıyla da STK’lar, üniversiteler, bilim insanları, kamu kurumları, meslek odalarının temsilcileri ve alanında uzman kişilerle fark yaratacak çalışmalar yapacaktır. 

Bu gerçeklikten hareketle, İzmir Kent Konseyinde “Çevre-İklim-Afet Meclisi” kurulmasını çok önemsiyor ve ısrarla öneriyorum. Ben de bizzat bu çalışmaların içerisinde yer almak, bunca yıllık mesleki bilgi, birikim ve deneyimlerimi kentimizin hizmetinde değerlendirmek istiyorum.

FEODAL İLİŞKİLER AĞI, DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELE DÖNÜŞMÜŞ

Ülkemiz siyasetini de için için çürüten ve yozlaştıran köhnemiş feodal ilişkiler ile demokrasiye ulaşmak mümkün değildir. Yıllardır duymaktan usandığımız “benden olsun çamurdan olsun”, “az olsun ama bizim olsun”, “bizim adamımız orada olsun da bırak orası tarumar olsun” gibi sözlerle ifade edilen feodal-neopotik zihniyeti, artık tarihin çöplüğüne göndermeden, demokrasiye ulaşılmaz. Feodal ilişkiler ağı, ülkemizde demokrasinin önündeki en büyük takozdur. Bunun yerine “benden olmasa da bilgisi, deneyimi, ehliyeti ile hak edenler kazansın” demeyi yaygınlaştırmak gerekiyor. İşte gerçek demokrasi buradan doğacaktır. Yoksa bir tarafta “demokrasi havariliği” yapıp, öbür tarafta kendi yandaşının çıkarına feodal ilişkiler ağını örmek, samimiyetsizlikten başka bir şey değildir.

 İzmir Kent Konseyi genel kurulunda oy kullanacakların da bu gerçeği göz önüne alacaklarını umuyorum. Kentlilik bilinciyle ve demokrasi kültürü ile hareket ederek, akıl ve vicdan dengesi ile tercihte bulunmalarını diliyorum. Bilgili, birikimli, donanımlı ve iletişim becerileri güçlü kişilerden oluşacak nitelikli bir yürütme kurulu seçilsin, İzmir kazansın. Bu duygu ve düşüncelerle 23. Olağan genel kurulun, kentimiz İzmir’e hayırlı olmasını diliyorum.