Nöbetçi Eczaneler
İçerisinde yaşayıp ürettiğimiz bu şehir, bizler için Türkiye’nin üç büyük kentinden biri
olmasından çok daha büyük anlamlar ifade ediyor.
Bir kent düşünün; düşman işgalinden kurtuluşu, bir milletin bağımsızlık sembolü olan. Bir
kent düşünün; henüz savaşın izleri silinmeden ev sahipliği yaptığı İzmir İktisat Kongresiyle
ekonomik kurtuluşun yol haritasını belirleyen. Ve bir kent düşünün; henüz 4 yıllık çiçeği
burnunda bir Cumhuriyetin, uluslararası arenaya açılmasını sağlayan İzmir Enternasyonel
Fuarı’nın temelini atan.
Şüphesiz insanların olduğu gibi kentlerin de kimlikleri var. Ben, İzmir’in tarihinden aldığı
güçle, Dünya’da ve Türkiye’de “öncü ve örnek bir kent” kimliği olduğuna inanıyorum.
Günümüzde pek çok farklı platformda İzmir’in modern yapısının öne çıktığını, yeniliklere
adapte olma kabiliyeti sayesinde kentin pek çok girişimciye kucak açtığını gözlemliyorum.
Bizlerin böyle müstesna bir kentin paydaşları olarak, tarihi çok iyi okuması, İzmir’in
potansiyelini ortaya çıkaracak projeler yaratmak için çok fazla çalışması gerektiği
kanaatindeyim.
Bu duygu ve düşüncelerle, bağımsızlık mücadelesinde izi olan tüm İzmir halkını şükranla
anıyor, İzmir’imizin düşman işgalinden kurtuluşunun 102’inci yılında başta Ulu Önderimiz
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm şehitlerimize Allah’tan
rahmet diliyorum.
