Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Hava Durumu Gazeteler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Özgür Özel: Teğmenlerin ihracını tetikleyen Erdoğan’dır

CHP Lideri Özgür Özel, teğmenleri ihracı hakkında konuştu. Özel, “Cemaatlerin, tarikatların istemesiyle ihraç sürecini tetikleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisiyle ilgileniyorum” dedi.

CHP Lideri Özgür Özel, teğmenleri ihracı hakkında konuştu. Özel,

CHP Lideri Özgür Özel, teğmenleri ihracı hakkında konuştu. Özel, “Cemaatlerin, tarikatların istemesiyle ihraç sürecini tetikleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisiyle ilgileniyorum” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’de gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Özel şunları söyledi:

“Yüksek Disiplin Kurulu’nda birden çok şerh olduğunu bana iletti arkadaşlar. Önümüzdeki günlerde mutlaka, idari yargıya gideceği için konu, dosya aleniyet kazanacak. Biz de bunu göreceğiz.

Ama gayet normal. Zaten eğer o disiplin kurulundakiler gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusunun disiplin kurulu olsalar, teğmenleri değil, teğmenleri disipline verenleri ordudan atarlardı.

Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz diyen bir teğmeni disipline veren kimse, esas bu ordu için tehlike odur. O yüzden şerh yazanların yaptığı iş doğrudur.

Ben yazmayanlarla ilgileniyorum. İhracı yapanlarla ilgileniyorum. Bunu onaylayanlarla ilgileniyorum ve esas olarak da bu süreci birtakım cemaatlerin, tarikatların istemesiyle sekiz gün önce tebrik ettiği, gözünün içine baktığı, selamını aldığı teğmeni ve bir kadın teğmeni, ihraç sürecini tetikleyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat kendisiyle ilgileniyorum.

Sekiz gün önce tebrik ediyor, her şey yolunda. Sekiz gün sonra sosyal medya linciyle birtakım şeriatçı hesaplar teğmenleri hedef gösteriyor.

O da bu yola giriyor. Bu yolun yol olmadığını kendisine söylemiştim. Teğmenlerin önlerinde koca bir ömür var ve onlar mutlaka hakkını alacaklar. Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacağı gibi bugün ezmeye çalıştığı teğmenler de o uzun adamdan hakkını mutlaka alacak.

Bilirkişi raporu, biliyorsunuz ilk önce korsan dedikleri, sonra ismiyle cismiyle çalışırken, fotoğraflarıyla, görevlendirme yazılarıyla resmi bir…

Ama 10 gün geçti. Hala ortada soru işaretleri var. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Şimdi, zaten bir bilirkişi raporu, biliyorsunuz.

İlk önce korsan dedikleri, sonra ismiyle cismiyle çalışırken fotoğraflarıyla, görevlendirme yazılarıyla resmi bir bilirkişi raporu var. O bilirkişi raporunu yok edemedikleri için yok saymaya çalıştılar ve gözaltıları tutuklamalara çevirirken bile bilirkişi raporunu dosyaya sunmadılar.

Şimdi de bu konuda o bilirkişi raporu gizlenemeyecek, mızrağın çuvala sığmadığını gösteriyordu. Sorumluyu valilik, il özel idaresi ve bakanlık olarak ifade ediyordu. Bakanlığı sil, yerine Bolu Belediyesi’ni yaz. Bilirkişiler meslekteki onurlarına sahip çıktılar. Bu baskıya direndiler. Ben de raporu yayınladım. O günlerde rapora korsan diyordu.

Korsan olması için yetkisiz olması lazım. Yetki belgesi de çıktı. Çalışırkenki fotoğrafları çıktı, isimleri belli. Bir kere Adalet Bakanı’nın, benim şahsımdan değil, benden yana hadi sorun yok ama manipülasyon yaptığı, kandırdığı ve duygularıyla oynadığı hem o mağdur insanlardan hem de bütün milletimizden özür dilemesi gerekir.

İkincisi, ben İçişleri Bakanı söylediğinde kendisini dinledik. Müfettişlerimiz var, kimin sorumlu olduğu ortaya çıkacak, diye. Niye açıklamıyorlar? Neyi bekliyorlar, biliyor musunuz? Nasıl o gün vefat sayısını açıklamak için Ankara İl Kongresi’ni bekledilerse şimdi de büyük kongrelerini bekliyorlar. Büyük kongrede birkaç bakanla birlikte veya çok sayıda bakanla birlikte, takdir kendilerinin ama bu bakanı da içine koyup normal bir kabine revizyonuymuş gibi bakan değiştirecek. Böylelikle bu bakanın yaptığı sorumluluğun partisinin sırtına yük olmamasını istiyor. Ama böyle oyunlarla devlet yönetilmez. Bu ciddiyetsizlik ve hepimiz biliyoruz ki sorumlu Turizm Bakanı’dır. Koca tabela da yazdığı gibi, bilirkişi raporunda yazdığı gibi, bütün kanunlarda yazdığı gibi ve bu bakanı atayan da Recep Tayyip Erdoğan’ın ta kendisidir. İyi bir şey olduğunda, ben yaptım, ben, deyip kötü bir şey olduğunda susmak ve daha sonra da normal kabine revizyonuyla bakan değiştirme numaraları çekmek olmaz. Çatır çatır istifa etmesi lazım. İstifa etmiyorsa görevden alınması lazım. Ama maalesef suçluların telaşıyla ve kendisini gizleme amacıyla böyle bir yola gidiyor.