Sosyal medya… Bilginin, haberin, duyguların ve düşüncelerin hızla aktığı, milyonlarca insanın aynı anda nefes aldığı devasa bir dünya. Bir haber saniyeler içinde milyonlara ulaşabiliyor, bir insan bir anda kahraman ya da hedef haline gelebiliyor. Ancak bugün, bu büyük gücün içinde en çok eksikliğini hissettiğimiz şeylerden biri var: Erdem.
Erdem, yalnızca doğruyu söylemek ya da ahlaklı olmak değil, aynı zamanda adil, vicdanlı ve duyarlı olabilmektir. Erdem, güçlünün değil, haklının yanında durmaktır. Erdem, birine saldırmadan önce, “Bunu gerçekten hak ediyor mu?” diye kendine sormaktır. Ne yazık ki, sosyal medya hızla bir linç kültürüne, acımasız bir savaş alanına dönüşüyor. Artık erdemli bir hareket başlatmanın zamanı geldi!
Peki, Erdem Ne Demek? Erdem, aslında insanın kendine ve topluma karşı duyduğu sorumluluğun en asil halidir. Yalan haber yaymamak bir erdemdir. Haklı bir eleştiri yaparken nezaketi elden bırakmamak bir erdemdir. Tanımadığımız birine acımasızca saldırmamak, ona hak ettiği insani değeri vermek bir erdemdir.
Ama ne yazık ki, sosyal medyada erdemli olmak yerine “haklı olma” savaşı veriyoruz. İnsanlar, takipçi kazanmak uğruna, en büyük hakikati bile çarpıtmaktan çekinmiyor. Yanlış bir bilgi hızla yayılıyor, bir insanın hayatı mahvoluyor ve birkaç gün sonra kimse hatırlamıyor bile. Ama o yıkım, o haksızlık birinin hayatında geri dönülmez bir iz bırakıyor.
Sosyal medyayı erdem kurtaracak! Öyle büyük, iddialı hareketlere gerek yok. Küçük ama etkili değişimlerle başlayabiliriz. Mesela önce düşünüp, sonra paylaşalım. Yani bir haberin doğruluğunu sorgulamadan yaymak, birinin günahına ortak olmaktır diyorum. Bu nedenle de bilmediğin konuda susmak da bir erdemdir.
Ayrıca saygı duymayı öğrenmeliyiz bir diğer taraftan. Herkes senin gibi düşünmek zorunda değil. Fikrini özgürce söylemek hakkın elbette, ama başkalarının da bu hakkı olduğunu unutmadan paylaşım yapmalı veya yorum yazmalıyız.
Eleştirelim, sonuna kadar eleştirelim ama hakaret etmeden. Saygılı ve ölçülü olalım. Yanlışı eleştirmekle insanları aşağılamak arasında ince bir çizgi var. O çizgiyi aşmamak da bir erdemdir.
Ve son olarak gerçekten ihtiyacı olana destek olalım. Çünkü sosyal medya platformları sadece tartışma alanı değil, aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışma mecrasıdır. Bu platformları “iyilik” adına da kullanmayı öğrenmek zorundayız.
İzmir’den Türkiye’ye, Türkiye’den dünyaya bir çağrı yapmak istiyorum. İzmir, özgürlüğün ve demokrasinin şehridir. İşte tam da bu yüzden, erdemli sosyal medya hareketini İzmir’den başlatalım! Biz İzmir’de Son Dakika olarak, her haberimizde, her paylaşımımızda doğru, tarafsız ve insani değerlere uygun hareket etmeye devam edeceğiz. Bunun sözünü defalarca verdik ve vermeye de devam ediyoruz.
Ama bu tek başına yeter mi? Hayır. Çünkü sosyal medyayı sadece biz değil, hepimiz oluşturuyoruz. Eğer hep birlikte bu bilinçle hareket edersek, linç kültürünü, yalanı, manipülasyonu ve acımasızlığı hep birlikte yıkabiliriz.
Peki siz hangi taraftasınız? Gerçekten haklı olmak için mi, yoksa sadece kazanmak için mi konuşuyorsunuz? Yoksa erdemli olup, doğruların yanında durmayı mı seçiyorsunuz?
Sosyal medya bir savaş alanı değil, bir iletişim alanı olmalı. Ve biz, bu iletişimi insan gibi yapmaya devam edeceğiz. Bir kez daha söz veriyoruz.
Sevgilerimle,
Cumhur Küçükkahveci
İzmir’de Son Dakika | CEO
İzmir’in Bornova ilçesi Işıkkent Rampaları’nda motosiklet ve üç otomobilin karıştığı trafik kazası meydana geldi. Kazada…
Hatta bunu kendinize slogan haline getireceksiniz! Tüm açılış ve törenlerde söze bu şekilde başlayacaksınız! Fotoğraf…
Bugüne kadar Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlamaktan muaftılar. 1993’te, kuruldukları yıllarda, bırakın ÇED Raporunu, Çevre…
Galatasaray-Fenerbahçe derbisi gibi mübarek, tartışma çok; gol yok, pozisyon bile yok. Her ne kadar CHP…
Seferihisar Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi için denetimlerini aralıksız sürdürüyor.
Düşük kalorili ve besleyici bir meyve olan kayısı, yalnızca lezzetli bir tat değil, aynı zamanda…